| Bu dalgalar baloncuklar yaratır, baloncuklar patlar ve patladıklarında Bir ses çıkartırlar. | TED | هذه الأمواج تصنع فقاعات؛ تنفجر الفقاعات، وعندما يحدث ذلك، فإنها تُحدث ضوضاء. |
| JH: Çünkü gücü bitseydi , çok büyük Bir ses çıkardı. | TED | جي أتش : لأنه إذا انقطع التيار الكهربائي ، ستفقد التوازن ويحدث ضجة عالية. |
| Tek Bir ses. Ama bu da aynı anlama gelir, değil mi? | Open Subtitles | صوت واحد فقط ، و هذا يعنى الجنون ، أليس كذلك ؟ |
| Bu patırtının arasında tuvaletden küt diye Bir ses geldi. | TED | وفي كل ذلك، سمعنا صوتا مكتوما من داخل الحمام العام. |
| Bir şeylerin zeminde battığını hissettim. Sonrasında Bir ses duydum. | Open Subtitles | لقد شعرت أن شيئاً قد حدث ثم سمعت هذا الصوت |
| Hiç utanç verici bir şey hatırladığınızda ufak, tuhaf Bir ses çıkardınız mı? | TED | هل سبق وأن أصدرت صوتاً منخفضاً ، وغريباً عند تذكرك أمراً محرجاً ؟ |
| İçimden Bir ses yanında güzeli olmadan çirkini bulmak için fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ثمة ما ينبئني أنّه دون جمالها ليهدئ من الوحش، فليس لدينا وقت كافٍ. |
| Bana Amerika'dan öyle Bir ses getireceğini söyle ki, ta buradan duyabileyim. | Open Subtitles | قل لي أنك ستحدث ضوضاء كبيرة في أمريكا يمكنني سماعها من هنا |
| - Sanki Bir ses duydum. - Herşey yolunda teşekkürler. | Open Subtitles | أعتقد أننى سمعت ضوضاء نعم كل شىء جيد , شكرا |
| O günden sonra, ne zaman koridorda Bir ses duysam ölüyorum sandım. | Open Subtitles | ، منذ ذلك اليوم ، كنت أسمع ضجة في الرواق . اعتقدت أنني سوف أموت |
| Bir ses duydum. Ne olduğuna bakmak için geldiğimde burada yatıyordu. | Open Subtitles | سمعت ضجة وجئت لأرى ووجدتها على أرض مطبخي |
| Bu siber karmaşada ufacık Bir ses olacak belki ama, hiç olmamasından iyidir. | Open Subtitles | ربما أكون صوت واحد في البرية السيبرانية لكن شيء أفضل من لا شيء |
| Siz bu uzlaşma masalarındayken pek kadın yoktu, belki siz tek Bir ses, belki bir iki daha. | TED | وعلى اعتبارك من من يجلسون على طاولات الحوار حيث لا يوجد .. او ربما يمكن القول يوجد صوت واحد او اثنين فحسب للنساء |
| Bir ses daha çıkarırsan asla doğmamış olmayı dileyeceksin, evlat! | Open Subtitles | اذا أصدرت صوتا آخر فستتمنى أنك لم تولد أيها الولد |
| Onları bir zamanlar susturan gelenekleri, yeniliklere Bir ses vermek için devirmeliler. | TED | يجب عليهن الإطاحة بالتقاليد التي أخرستهن ذات مرة من أجل أن يعطين صوتا لآمال جديدة. |
| İçinden Bir ses, belki sadece birkaç haftasının veya ayının olduğunu söylüyordu. | TED | كان لديه هذا الصوت الصغير والذي كان يخبره أنه ربما لم يبقى له من الوقت إلا أسابيع أو شهور |
| Gözyaşlarımın ve acımın bir iş uğruna olmadığını anlayan Bir ses. | TED | صوتاً يفهم أن دموعي وألمي لم يكونوا بسبب خسارة فرصة عمل، |
| İçimden Bir ses peşinde olduğu şeyin cüzdanlar olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | ثمة ما ينبؤني أنّه لم يكن يريد سرقة محفظات النقود |
| Dış dünyalardan Bir ses, kutsal savaşımız Cihad! | Open Subtitles | الصوت من العالم الخارجي سيحضر الحرب المقدسة |
| İçimden Bir ses, bu kişinin kim olduğunu bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | شيئٌ ما يخبرني .تعرف مسبقاً من هو هذا الشخص |
| İçimden Bir ses mey-buz'a artık eskisi gibi bakamıyacam gibi geliyor. | Open Subtitles | هنالك ما يشعرني بأنني لن أنظر لشاحنة المثلجات كما في السابق |
| İçinden Bir ses neden bu kadar acele ettiğini merak etmiyor muydu hiç? | Open Subtitles | الم يكن هناك جزء منك مستغرب لماذا كان بحاجة ماسه لأتمام الزفاف سريعا |
| Tanıyabileceğiniz Bir ses örneğini dinleterek başlayacağım. | TED | سأبدأ بتشغيل مقطع صوتي لصوت ربما تستطيعون تمييزه. |
| Bu röleler, bir şifre veya hatta Bir ses ile tetiklendiği an gelen bilgileri, sadece programlandığınız şekilde işlerdiniz. | Open Subtitles | وعندما تتذر هذه الصور والمعلومات ربما بواسطة كلمة سر أو صوت ما فعندها ستعمل فقط بالطريقة التي برمجتك بها |
| Ne güzel Bir ses. Ne kadar da sakinleştirici bir ton. | Open Subtitles | يا له من صوت جميل يا لها لهجة تهدئة |
| Sanki, her duvar, birinden sonra, ikinci Bir ses vermeli. | Open Subtitles | ارتداد للصوت من كل جدار ثانية تلو الأخرى |