| Yeni New York'a bir sinyal yollayabilirsem, yetki sahibi birilerini gönderebilirler. | Open Subtitles | لو أمكنني إرسال إشارة إلى نيو نيويورك، فسيرسلون لنا فرقة خاصة |
| Chan, yüzey tarayıcısı, profesör farklı bir sinyal alıyor gibi görünüyor, tho. | Open Subtitles | تشان، إنه ماسح السطح يا أستاذ يبدو أنه يلتقط إشارة مختلفة، ذُو |
| Hayir, müzigin sesini tüm dünyayi internetle dolasan bir sinyal ile kistik. | Open Subtitles | لا، نحن خفضنا الصوت عبر إرسال إشارة حول العالمِ عن طريق الإنترنت |
| Diyelim ki önümüzdeki 24 yıl içinde bir zamanda radyodan evrensel bir şirketleri olduğunu söyleyen belli belirsiz bir sinyal alıyoruz. | TED | افترض انه في يوم ما في الـ 24 سنة القادمة التقطنا اشارة ضعيفة تخبرنا انه لدينا صحبة في الكون |
| Oradan bir sinyal yakala yeter. Carter'ın durumunu bilmemiz gerek. | Open Subtitles | أرسل إشارة الى الأسفل نحتاج أن نعرف اذا كارتر بخير |
| Alarm 3 dakikadan fazla sürerse, otomatik olarak bir sinyal gönderilir, ve polisler bir anda olay yerinde bitiverir. | Open Subtitles | ولو استمر الإنذار أكثر من ثلاث دقائق سيتم إرسال إشارة تلقائياً وسيتم إرسال رجال الشرطة إلى مكانكِ في الحال |
| Şifresiz bir sinyal tespit ettik. Bizden biri. - Ne zaman? | Open Subtitles | تعقبنا إشارة مشفرة الساعة 6.30 مكانها 60 ميلا تحت الدائرة القطبية |
| Şu anda bir sinyal yok ama tamamen çalışır durumda. | Open Subtitles | لا يُوجد هناك إشارة في الوقت الحالي، لكنه يعمل بالكامل |
| Benim de sokağın karşısına bir sinyal alıcısı yerleştirmem lazımdı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أقوم بوضع إشارة تتبع عبر الشارع |
| Görsel bir sinyal varınca her ikiside işlerini kendi usüllerine göre yaparlar. | Open Subtitles | عندما تَصل أي إشارة بصرية، كلاهما يعملون بشكل متزامن لمعالجته بطرقهم الخاصة. |
| Eğer işemek için uygun bir zaman değilse beyin dış üretral büzücü kasa başka bir sinyal göndererek buna karşı çıkabilir. | TED | يستطيع الدماغ مواجهة ذلك إذا كان الوقت غير مناسب للتبول عن طريق إرسال إشارة أخرى لاكماش العضلة القابضة الخارجية. |
| Bu reseptörler beyin sapına bir sinyal gönderir, ve oradan da, ön beynin birçok alanına sıçrar, bunlardan biri de serebral kortekstir. | TED | ترسل هذه المستقبلات إشارة إلى جذع الدماغ ومن هناك تتفرع إلى الكثير من مناطق الدماغ الأمامي وإحدى هذه المناطق هي قشرة الدماغ. |
| O kısımlar bağcıklarınızı, yani kromozomları aşınmadan korur ve o uçlar kısalır veya düşerse, aşınan o telomer hücrelere bir sinyal gönderir. | TED | التي تحافظ على رباط الحذاء، أو الكروموسومات، من الانحلال، وعندما تصبح هذه الأطراف قصيرة جداً، تسقط، ويرسل هذا التيلومير المتآكل إشارة للخلية. |
| Daha sonra çevredeki hücreleri kemik oluşturan hücrelere dönüştüren bir sinyal proteini salgılarlar. | TED | ومن ثمّ تُفـرِز هذه الخلايا إشارة بروتينية من شأنها أن توجّه الخلايا المحيطة إلى خلايا التكوين العَظميّ. |
| Yani tespit ettiğimiz herhangi bir sinyal, yolculuğuna çok uzun zaman önce başlamış olmalı. | TED | وهذا يعني أن أي إشارة نلتقطها قد تكون بدأت رحلتها قبل وقت طويل من الزمن. |
| Ama bu sadece basit bir sinyal, ve yarın daha karmaşık sinyallere ulaşabilmeyi istiyoruz. | TED | ولكنها عبارة إشارة بسيطة ، ونريد أن نكون قادرين في المستقبل على إكتشاف إشارات معقدة أكثر. |
| Sinyal cihazı. 15 dakikalık bir sinyal yollar. | Open Subtitles | المتعقب، انه يرسل اشارة لمدة خمسة عشر دقيقه |
| 42 saniyelik, sıra dışı, Dünya'dan gelmeyen bir sinyal! | Open Subtitles | انها 42 ثانية غير عشوائية، اشارة غير مستندة عل الأرض |
| Önce beyniniz, kolunuzun içindeki motor nöronlara bir sinyal gönderir. | TED | أولاً، يرسل دماغك إشارةً إلى الخلايا العصبية الحركية داخل ذراعك. |
| Bakterilerin, ikinci bir sinyal üreten ikinci bir enzimleri daha var ve bu enzimin kendi ayrı reseptörü mevcut. Yani bu molekül, bakterilerin ortak dili. | TED | فاذا لديها إنزيمة اخرى تقوم بعمل إشاره اخرى ولديها جهازاستقبال خاص بها وهذا الجزيء هو لغه التعامُل بين البكتيريا |
| bir sinyal arıyorum. Deneme. | Open Subtitles | أبحث عن إرسال , تجريب - لو سمحت - |
| Kaptan... sistemlerimizin birinden bir sinyal alıyoruz. | Open Subtitles | ياكابتن... نحن نستلم إرسال من نظام خارجى |