| Bir psikopatın dışarı çıkıp azman Bir tavşanla etrafta dolaşmasına izin verdin. | Open Subtitles | لقد سمحت لمريض نفسى بالخروج من هنا ليتجول مع أرنب أبيض كبير |
| Doktorun iri, beyaz Bir tavşanla oturup konuştuğuna inanmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | هل تصدق تلك القصة عن الطبيب يجلس ويتحدث مع أرنب كبير , أليس كذلك ؟ لم لا ؟ |
| Bir keresinde molada römorkuna girmiştim ve Mike kedi yavrularının Bir tavşanla arkadaşlık ettiği videoyu izliyordu. | Open Subtitles | ذات مرة دخلت المقطورة أثناء الاستراحة وكان مايك يشاهد فيديو عن هُريرات تلعب مع أرنب صغير |
| Bir tavşanla yarışmak istemezsin, ahbap. | Open Subtitles | أنت لا تود التسابق مع أرنب يا صاح |
| Bir tavşanla yarışmak istemezsin, ahbap. | Open Subtitles | أنت لا تود التسابق مع أرنب يا صاح |