| Eğer bir tesisatçı varsa kesin 130 kilodur, kocaman bir kıç yarığı vardır. | TED | ان كان هناك سباك .. فهو يزن 300 رطل .. وهو يتحدث بالكثير من الكلام السيء .. لنعترف بهذا |
| Fakat olağanüztü biçimde yeni biriyle karşılaşmak, gerçek bir tesisatçı, gerçek bir kimyacı ile karşılaşmak, ya da hamdolsuın, bir cinayet masası Komiseri ile karşılaşmak! | Open Subtitles | لمقابلة شخص جديد رائع سباك وثيق فني كهرباء قديس دين ملازم جريمة |
| - bir tesisatçı getireceğini söyledin sanıyordum. - Rose, bu Homer. | Open Subtitles | أعتقد أنك قلت بأنك ستجلب لنا سباك روز هذا هومر |
| Adam ortalıktan Tamambolduktan sonra komşusu bir tesisatçı kamyoneti görmüş. | Open Subtitles | لقد شاهد الجيران شاحنة أعمال السباكة هناك في اليوم السابق على الإختفاء |
| Daha geçen hafta tam durduğun yerde bir tesisatçı bıçaklandı. | Open Subtitles | هناك سبّاكاً طُعِن في نفس المكان الاسبوع الماضي. |
| İspanyol bir tesisatçı, emekli bir beyaz polis, afrika-amerikalı bir öğretmen... | Open Subtitles | سباك اسباني ,شرطي ابيض متقاعد معلم أفريقي أمريكي |
| Sigorta şirketim sonunda çekimi veriyorlar, ve istediğim tek bir tesisatçı var. | Open Subtitles | شركة التأمين ستعطيني الشيك أخيراً نهاية الأسبوع و لا أريد سوى سباك واحد |
| Dünyadaki en muhteşem bilim adamları burada ama bir tesisatçı bile bulamıyorum. | Open Subtitles | كل العلماء العظماء في العالم يعيشون هنا في محيط 3 أميال ولا استطيع ايجاد سباك محترم |
| Profesyonel bir tesisatçı getirmesi için borç vermeyi önerdim. | Open Subtitles | لوأنه يجب عليّ أن أرتدي حفاضة عرضت أن أقرضه بعض المـال لإحضار سباك مُحترف |
| Profesyonel bir tesisatçı olmayabilirim fakat o küvette çok uzun bir zaman geçirdim. | Open Subtitles | حسنًا ، أعتقد أنني لستُ سباك محترف ولكنني قضيت الكثير من وقتي في هذا الحوض |
| Ya da pusuya yatmış akıl hastası bir tesisatçı tarafından öldürülmüştür. | Open Subtitles | أو ربما قتلها سباك مجنون ينظرها في الخارج |
| Mesai dışında olup 20 dolar ve bir kutu biraya işi yapacak bir tesisatçı arıyorduk. | Open Subtitles | وكنا نبحث عن سباك بلا موعد رسمي يرضى بإصلاحها مقابل 20 دولار وقنينة بيرة |
| bir tesisatçı istiyorum, yardım edilmesini istiyorum... | Open Subtitles | أحتاج إلى سباك ومساعدة في الحال |
| Baban saçını mı kestirmiş? O bir tesisatçı. Hayır, anneni yemekte görmüş. | Open Subtitles | اباك ذهب الى صالون بامبل انه سباك |
| Geçen gün buraya gelen bir tesisatçı var. | Open Subtitles | كان هناك سباك هنا في ذلك اليوم |
| Sana bir tesisatçı buldum ve ona haber vermek zorundayım. | Open Subtitles | وجدتُ سباك لك وعليّ أن أخبره |
| Adam ortalıktan kaybolduktan sonra komşusu bir tesisatçı kamyoneti görmüş. | Open Subtitles | لقد شاهد الجيران شاحنة أعمال السباكة هناك في اليوم السابق على الإختفاء |
| Senin iyi bir tesisatçı olduğunu söyledi, gelebilir misin? | Open Subtitles | قال بأنّك كنت سبّاكاً بارعاً لذا، أيمكنك... ؟ |