| Bir yıldan daha az bir sürede 65.000 km uçuyorlar. | TED | فهي تطير مسافة 65000 كيلومترا في أقل من عام واحد |
| Bir yıldan fazla sürmedi bile ve bebeğimiz falan olmadı. | Open Subtitles | لم تدم العلاقة أكثر من عام ولم نرزق بطفل أبداً |
| Bir dizi koruyucu ailede yetişmişsin ve hiçbirisi seni Bir yıldan fazla tutmamış. | Open Subtitles | مترعرعة في سلسلة من دور اليتامى و لم تبقكِ إحداها لأكثر من عام |
| Bunu yapamazsın Shawn. Bu evliliğin Planlanması Bir yıldan fazla vakit aldı. | Open Subtitles | لايمكنك فعل هذا ، شون، هذا الزفاف أستغرف أكثر من سنة للتخطيط |
| İlişkisi Bir yıldan fazla sürmüş ama geçen aydan beri kötüye gitmiş. Evli. | Open Subtitles | ،كانت العلاقة مستمرّة لأكثر من سنة وساءت في الشهر الماضي أو نحو ذلك |
| Hasta Bir yıldan kısa sürede hiçbir şeyi yoktan böbrekleri kızarmışa geçmiş. | Open Subtitles | المريض كان خالي الاعراض و اصبح بكلى معطلة في اقل من سنة |
| Bu sahte taş parçasını elime geçireli,Bir yıldan fazla oldu, ve gerçek düğün tarihine ilişkin hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | مر أكثر من عام منذ أن وضعت هذه الصخرة المزيفة على يدي ولم اسمع شيئاً عن موعد زفاف حقيقي |
| Edgar Roy vergi dairesi için Bir yıldan fazla çalışmamış. | Open Subtitles | ادجار روى لم يعمل لدائرة الايرادات الداخلية لأكثر من عام |
| Bu bizim IBM ile yaptığımız bir şeydi. Bir yıldan biraz fazla oluyor. | TED | هذا شيئٌ انجزناه مع اي بي ام تقريبا منذ اكثر من عام |
| Yavaş yavaş farkına vardım ki, beni Bir yıldan uzun bir süredir bilen kimseyi tanımıyorum. | TED | ببطء عرفت انني لا أعرف شخص يعرفني لمدة أكثر من عام. |
| Bir yıldan biraz uzun süren yeni hayatımda birkaç şey öğrendim. | TED | والآن، بعد أكثر من عام في حياتي الجديدة، لقد تعلمت بعض الأشياء. |
| Fakat, Bir yıldan daha az bir zamanda Henry aniden iyileşti ve Kraliçe onu York'un yeniliklerini geri çekmesi için ikna etti. | TED | و مع ذلك ، بعد أقل من عام شُفي هنري فجأة و أقنعته الملكة بإلغاء الإصلاحات التي قام بها يورك. |
| Örneğin, bir fare, vahşi yaşamda Bir yıldan daha fazla zor yaşar. | TED | فلا يمكن أن يتوقع فأر مثلًا البقاء على قيد الحياة أكثر من عام في البرية. |
| Bir yıldan fazla bir süre sırrını saklamış ama sonunda itiraf etmiş. | Open Subtitles | قالت بأنها كانت تكتم سرّها لأكثر من سنة قبل أن تعترف بذلك |
| Bu semptomlar Bir yıldan fazla sürdü, ve o yıl hayatımın açık ara en zorlu yılıydı. | TED | التي دامت لأكثر من سنة وكانت أصعب سنة في حياتي حتى الآن. |
| Komplikasyon oranlarımı Bir yıldan diğerine düşürdüğümü izledim. | TED | لقد راقبت معدلات المضاعفات لي تنخفض من سنة إلى أخرى. |
| Thomas Marcano, mahkeme, hakkında şu karara vardı... 18 ayı aşmamak ve Bir yıldan az olmamak kaydıyla... | Open Subtitles | توماس ماركانو, المحكمة بموجب ذلك تحكم بحجزك فترة لا أكثر من 18 شهر، ولا أقل من سنة واحدة |
| John Reilly, mahkeme, hakkında şu karara vardı... 18 ayı aşmamak ve Bir yıldan az olmamak kaydıyla... | Open Subtitles | جون رايلى, المحكمة بموجب ذلك تحكم بحجزك فترة لا أكثر من 18 شهر، ولا أقل من سنة واحدة |
| Hong Kong'lu bir iş adamına ait, Bir yıldan fazladır buraya gelmemiş. | Open Subtitles | انه لقضاء العطلة يملكه رجل أعمال من هونج كونج الذي لم يتواجد هنا قرابة السنة. |
| Savaş bittikten Bir yıldan az süre sonra bayraklar, Winston Chruchill'i karşılamak için göndere çekildi. | Open Subtitles | بعد أقل من عام على إنتهاء الحرب، رُفعت الأعلام ترحيبًا بوينستون تشرشل |
| Lucy Clerssen'nın günlüğüne göre, Bir yıldan bu yana,haftada bir kere buluşmuşsunuz. | Open Subtitles | كنتما تتقابلان مرة كل أسبوع لما يزيدُ عن سنة |
| - Bir yıldan az. Psikolojik açıdan mı yaklaşıyorsun? | Open Subtitles | سيستغرق هذا اعوام و سوف تنظرى للأمر من زاوية نفسية |