| Pekala, Bay Kessler, bilmek istediğimiz şey şu,... eğer temizlik sorumlusu buna benzer şekilde doldurulmuş bir yeşil kartı size uzatsaydı ne yapardınız? | Open Subtitles | .. حسناً سيد كيسلر ، نود أن نعرف .. ماذا ستفعل لو أن عامل النظافة أعطاك بطاقة خضراء معبّأة بهذا الشكل |
| Eğer temizlik sorumlusu buna benzer şekilde doldurulmuş bir yeşil kartı size uzatsaydı ne yapardınız? | Open Subtitles | .. ماذا ستفعل لو أن عامل النظافة أعطاك بطاقة خضراء معبّأة بهذا الشكل |
| Çiftlikte garip bir yeşil gül buldum ve inceledim. | Open Subtitles | وجدت وردة خضراء غريبة في الحدائق، درستها |
| Burası Merkez Bir, Merkez Bir! Yeşil ışık! Yeşil ışığı gördük! | Open Subtitles | ـ إلى مركز القيادة, إلى مركز القيادة ـ نرى دخاناً أخضر, نرى دخاناً أخضر |
| Amca, iki yasemin, bir yeşil bir de liçi. | Open Subtitles | عمي أريد ياسمينتان وواحد أخضر وواحد ليتشي |
| İyi bir yeşil limonlu turtayı nereden bulabilirim? | Open Subtitles | أين يمكنني إيجاد فطيرة ليمون أخضر طيّبة؟ |
| Tam güneş batarken, bir yeşil ışık gökyüzünde hızla yükselir. | Open Subtitles | اللَمْحَة الأخيرة للغروبِ، أي تُطلقُ وميضُ خضراء النار عليها إلى السماءِ. |
| Kraliyet kahramanı, alması gereken bu fakat onun göğsünde bir yeşil taş gördüm, ve bundan böyle gerçek ismi gelmeli ve reis ünü | Open Subtitles | ستكون لديه الشجاعة الملكية لكن على صدره أرى حجارة خضراء ومنها سيأتي اسمه الحقيقي |
| Keşke işe bunlar gibi görünen bir yeşil tişörtlüyü alabilseydik. | Open Subtitles | أتمنى لو بأمكاننا تعيين اناس بقمصان خضراء مثل هؤلاء |
| Kocaman bir yeşil ayak tarafından ezilmek. Bu tam olarak takılma düşünceme uymuyor. | Open Subtitles | مسحوق بواسطة قدم خضراء عملاقة ليس كيف أعتقدت بأنني سأخرج |
| ...ticaret ve sanayi politikamızın temelinde sağlam bir yeşil kimlik ve göçmenlere karşı kısıtlamaların yumuşatılması. | Open Subtitles | وسياسة خضراء للصناعة الدنماركية ونقلل من التضييق على المهاجرين |
| bir yeşil Chrysler minivan altıncı caddenin kenarında parkedilmiş park yerinin hemen dışında. | Open Subtitles | انها سيارة خضراء صغيرة محجوزة في الشارع السادس خارج مواقف السيارات |
| Dişi bir yeşil kaplumbağa çiftleşmek için yeterince olgunlaşana kadar okyanusta 30 yıl boyunca tehlikelerle yüzleşip hayatta kalması gerekir. | Open Subtitles | سلحفاة أنثى خضراء عليها أن تنجو من أخطار المحيط المفتوح لثلاثين عامًا قبل أن تنضج بما يكفي للتزاوج |
| Salak bir kahverengi ördek değilim. Ateşli bir yeşil ördeğim. | Open Subtitles | انا لست بطه بنيه غبيه انا بطه خضراء مثيره |
| Ancak kozmetik bir yeşil katman olarak değil. | TED | ولكن ليس كطبقة خضراء تجميليّة. |
| Kahve getirebilirim. - Ben bir yeşil çay rica edeyim. | Open Subtitles | أريد شاي أخضر - أستطيع أن أحضر لهم القهوة - |
| Yeşilimsiydi. Siyah değildi ama yeşilimsiydi. Sarımtırak bir yeşil. | Open Subtitles | كان أخضر ليس على سواد .لكن أخضر دارج على الاصفر |
| Onun dört yönüne bak, küçük bir yeşil bayrak göreceksin. | Open Subtitles | العقرب يشير الى الرابعة تماماً. نعم ، إنه علم أخضر صغير. |
| Öğle yemeğinde nefis bir yeşil keçeli kalem yedi. | Open Subtitles | تناول قلم تحديد أخضر لذيذ على الغداء |
| Her yaprağa, her dala Tek bir yeşil kalmayana kadar | Open Subtitles | # علي كل ورقة علي كل زرع # # حني لا يبقي أي شيء أخضر # |
| bir yeşil, bir de sarı. | Open Subtitles | اﻷول أخضر والثاني أصفر اختر ما تشاء |