| Lütfen, rica ederim. - Aarush? İntihar etmek için başka bir yere de gidebilirdi. | Open Subtitles | كان يمكنه الذهاب لأي مكان لينتحر لكنه اختار فندقي، لقد أخبرتكم |
| Geri almaya çalışıyordum. Pahalı aletler. Hem bir yere de gitmeyecek. | Open Subtitles | كنت أحاول إستعادة جهاز التتبع إنه مكلف وهو لن يذهب لأي مكان |
| Sana yaklaşamazlar. bir yere de gidecek değilsin. | Open Subtitles | لن يدنو منك أحد و لن تذهب لأي مكان |
| O benim erkek arkadaşım değil ve bir yere de kaçtığım yok. | Open Subtitles | هو ليس خليلي, وأنا لست هاربة لأي مكان. |
| bir yere de kaçmadı. | Open Subtitles | لم يهرب لأي مكان وإن كانوا يعرفون مكاني |
| - bir yere de gideceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | - لم أكن أعرف أنك ذاهباً لأي مكان |
| Ama ben buradayım, ve hiç bir yere de gitmiyorum. | Open Subtitles | لكني هنا لن اذهب لأي مكان |
| bir yere de gitmeyeceksin. | Open Subtitles | لا ولن تذهبين لأي مكان |