| Bu biraz zaman alır ama bir arkadaşı kurtarmaya çalışıyorsanız buna değer. | Open Subtitles | يستغرق وقتاً طويلاً لكن عندما تكون تحاول انقاذ صديق عندها الوقت ينتظر |
| Kötülük zehir gibidir, çabuk yayılır. İyilik ise, ilaç gibidir. biraz zaman alır, ama hep etkilidir. | Open Subtitles | .الشر مثل السم، ينتشر بسرعة .و الخير مثل الدواء، يستغرق وقتاً طويلاً، ليقومَ بعمله |
| Evlatlık edinecek bir aile bulabiliriz ama bu biraz zaman alır. | Open Subtitles | يمكننا أن نحاول إيجاد بيت تبني لكن ذلك قد يستغرق بعض الوقت. |
| Kararlılığından şüphem yok, ...ama 1 milyar toplamak biraz zaman alır. | Open Subtitles | و أنا لا أشك في أنك ستتصرف و لكن مليار دولار سيستغرق بعض الوقت |
| Resimdeki çocuğun, senin 10 yaşındaki halin olduğunu farketmen biraz zaman alır. | Open Subtitles | سوف يستغرق الامر دقيقه حتى تلاحظي انها صوره لكِ وانتي بعمر 10 سنوات |
| Mevzuya gelmeleri biraz zaman alır. | Open Subtitles | يستغرقون بعض الوقت ليصلوا إلى غايتهم |
| Arkadaş edinmek biraz zaman alır. | Open Subtitles | أعرف.. دائماً ما تستغرق بعض الوقت لتعرف أصدقاء جدد |
| Hareketleri takip etmeyi deneyebilir. biraz zaman alır. | Open Subtitles | يمكنه أن يحاول ملاحقة الرسائل، سيستغرق هذا وقتاً. |
| Burada bir araba mezarlığı var. Uyacak bir hortum var mı diye bir bakayım. Ama bu biraz zaman alır. | Open Subtitles | سأفتش فى الباحة هنا عن خرطوم مثله ولكن ذلك سيأخذ بعض الوقت |
| - Ama yine de biraz zaman alır. - Bizim zamanımız yok. | Open Subtitles | ولكنى مازلت سأستغرق بعض الوقت نحن ليس لدينا وقت |
| Bok hemen olmaz, biraz zaman alır. | Open Subtitles | هذا العبث يحدث ولكنه يستغرق وقتاً |
| Düşüncelerimi toplamam biraz zaman alır. | Open Subtitles | الأمر يستغرق وقتاً لأستجمع أفكاري |
| Bu biraz zaman alır. | Open Subtitles | هذا يستغرق وقتاً |
| Seve seve arama emrinizi kolaylaştırırım yalnız biraz zaman alır. | Open Subtitles | سأكون سعيد لتسهيل أمر تفتيش... لكنّه قد يستغرق بعض الوقت |
| Parçalarını buldum ama analiz etmem biraz zaman alır. | Open Subtitles | - حصلت على شظايا منها ، ولكن الأمر قد يستغرق بعض الوقت لتحليلها. |
| Bak Victor, yardım edebilirim. Ama biraz zaman alır. | Open Subtitles | انظر يا (فكتور) قد أكون قادرة على المساعدة، لكن قد يستغرق بعض الوقت. |
| Elbette, ama bu biraz zaman alır. Mezarlık işçilerinin mezarı hazırlaması gerek... | Open Subtitles | بالطبع، لكن ذلك سيستغرق بعض الوقت فعمال المقبرة يحتاجون لتحضير القبر... |
| Bu biraz zaman alır. | Open Subtitles | هذا سيستغرق بعض الوقت |
| Resimdeki çocuğun, senin 10 yaşındaki halin olduğunu farketmen biraz zaman alır. | Open Subtitles | سوف يستغرق الامر دقيقه حتى تلاحظي انها صوره لكِ وانتي بعمر 10 سنوات |
| Seni dışlamaları biraz zaman alır. | Open Subtitles | سوفَ يستغرقون بعض الوقت ليطردونك |
| Testler yapmalıyız. biraz zaman alır. | Open Subtitles | لدينا تجارب لتشغيل ، سوف تستغرق بعض الوقت. |
| Anlamıyorum, bu biraz zaman alır. Daha sadece bir gün oldu. | Open Subtitles | لا أفهم، سيستغرق هذا وقتاً ولم يمضِ سوى يوم واحد |
| Ama bağlar zedelenmiş, iyileşmesi biraz zaman alır. | Open Subtitles | لكنّي أعتقد أنّ الأربطة تضرّرت لذلك سيأخذ بعض الوقت للشفاء |
| Beni desteklemezseniz de biraz zaman alır ama kesinlikle bir takım kuracağım. | Open Subtitles | ولو لم تدعموننى سأستغرق بعض الوقت لكننى بالتأكيد سأصنع فريقاً |