Kurallara uyan biri bir kez saldırır, ama tekrar yapması için yine kışkırtılmalı. | Open Subtitles | شخص يتبع القانون قد يثور مرة واحدة لكن ليكرر الأمر سيحتاج لإستفزاز مماثل |
Bütün kariyerinde tutunamayan adamın biri bir oyunda 2 kere tutunuyor. | Open Subtitles | شاباً لم يتعثر في كامل مهنته أخفقى مرتين في لعبة واحدة |
Ve Radboud Üniversitesi'nde yaptığımız şeylerden biri bir dinleme yetkilisi atamak oldu. | TED | واحد من الأشياء التي قمنا بها جامعة رادبود عينا موظف الاستماع رئيسي. |
İstatistiklere göre Her yüz kişiden biri bir psikopat. | TED | إليكم هذه الإحصائيات: واحد من كل مائة شخص عادي هو سيكوباتي. |
su an, dunyanin baska bir yerinde baska biri bir hikâye anlatiyor. | Open Subtitles | بمكانٍ ما بهذا العالم، بوقتنا الحالي، ثمّة شخص آخر يروي قصّة |
Yani sence biri bir şeyi örtbas etmeye mi çalışıyormuş? | Open Subtitles | لذا تظن أن أحدهم كان يحاول تنظيم شيء ما هنا |
biri bir milyon derece, diğerleri eksi 5000. | Open Subtitles | واحد يعرض مليون درجة والآخرين أقل بخمسة آلاف |
Kütüphanecilerden biri bir kestirme felsefisini savunuyor. | Open Subtitles | أحد الأمينات تقول أنها فلسفة القيلوله |
Bu mavi hücrelerin her biri bir kanser hücresi içindeki kanser genleri ve tüyün bir parçasılar. | TED | كل واحدة من هذه الخلايا الزرقاء هي جين سرطاني بداخل خلية سرطاينة، وهي جزء من الريش |
Bu şarkıların her biri, bir olayı veya bir hareketi, bazen de popüler müziğin seyrini değiştiren bir ses devrimini temsil eder. | TED | تمثل كل واحدة من هذه الأغاني مشهدًا أو حركة ما، وفي بعض الأحيان، ثورة صوتية تغير تمامًا اتجاه الموسيقى الشعبية. |
Vay, Amerika'daki en büyük sporlardan biri bir kadın tarafından mı tanıtılmış diye düşünmüştüm. | TED | وذهلت أن واحدة من أكبر الأنشطة الرياضية في أميركا يعود فضلها لامرأة؟ |
Uygun olmayan biri bir takımı batırabilir ve batmış bir takımda tüm saldırıyı mahvedebilir. | Open Subtitles | ان خطأ واحد بإمكانه ان يقضي على مجموعة بأكملها وبإمكان فرقة واحدة سيئة أن تفشل هجوماً بأكمله |
Her dört kişiden biri bir akıl hastalığından muzdarip, yani bir, iki, üç, dört, siz bayım. | TED | واحد من كل أربعة أشخاص يعاني من مرض عقلي ما إذا، إذا كان واحد، اثنين، ثلاثة، أربعة، انه أنت، يا سيدي |
Hayalimdeki edinimlerden biri, bir kaç senedir askıya alınmıştı ama şimdilerde yeniden gündeme gelecek, bir 747. | TED | واحد من مقتنيات أحلامي ، التي ظلت معلقة لسنوات قليلة ولكن الآن سوف يعود إلى موقد الجبهة، هو 747. |
Bu dünyadaki en eski buluşlardan biri: bir kalıp sabun. | TED | إنه واحد من أقدم الابتكارات في العالم: قطعة صابون. |
Şu anda dünyanın başka bir yerinde başka biri bir hikâye anlatıyor. | Open Subtitles | بمكانٍ ما بهذا العالم، بوقتنا الحالي، ثمّة شخص آخر يروي قصّة |
Belki. Ama ya UNR'den biri bir amaç için üretimi durduruyorsa? | Open Subtitles | ربّما، لكن ماذا لو أنّ ثمّة شخص في شركة "ألتما" يقطع الإمداد عمداً؟ |
biri bir şeyler atıştırıyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن أحدهم كان لديه وقت لوجبة خفيفة. |
Ofisi yağmalanmış. biri bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | تمَّ تفتيش مكتبها، أحدهم كان يبحث عن شيء ما. |
biri bir milyon derece, diğerleri eksi 5000. | Open Subtitles | واحد يعرض مليون درجة والآخرين أقل بخمسة آلاف |
Kütüphanecilerden biri bir kestirme felsefisini savunuyor. | Open Subtitles | أحد الأمينات تقول أنها فلسفة القيلوله |