| Randevum üniversite ile değil, onların buluşmamı istediği birisi ile. | Open Subtitles | الموعد ليس معهم إنه مع شخص هم يريدون مني مقابلته |
| benim gibi birisi ile artık birlikte olamaz | Open Subtitles | هو لا يمكن أن يكون مع شخص مثلي أكثر من ذالك. |
| Omar, adamlarından birinin, seni deponun dışında başka birisi ile görmüş olduğunu söyledi genç bir kız ile. | Open Subtitles | قال عمر أن أحد رجاله راّك مع شخص ما خارج مقرهم امرأة شابة |
| Neyse, birisi ile konuşuyordu ve sizi işaret ediyorlardı. | Open Subtitles | بأي حال، كان يتكلم مع أحد ما، وكانا يشيران إليكما |
| Zanlıyı tanıyan birisi ile konuşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك أن أتحدث إلى شخص ما يعرف المدعى عليه مثل أمه. |
| Hayır, ancak onun için burada olduğumuzu düşünürsen dedektiflerden birisi ile görüşmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | غ لا, بما اننا هنا من اجله ربما تريد التحدث مع احد المحققين |
| Sen daha önce benim gibi yada benden daha özel birisi ile ilgilendin mi? | Open Subtitles | هل سبق وان ـ ـ فكرت ـ ـ بالخروج مع شخص مثلي او له مواصفات معينة |
| birisi ile on yıl arkadaşlık ediyorsunuz ve hakkında tüm bildiğiniz işte bu kadar. | Open Subtitles | بأنك حميمي مع شخص لعشر سنوات ..وأنك لاتعلم شيء عنهم ماعدا هذا القدر؟ |
| Bana sadece benden hoşlanan birisi ile yaşamak yeterli. | Open Subtitles | يمكنني أن اعيش مع شخص يخبرني انه يحبني فحسب |
| Oraya gittiğimde, başka birisi ile kavgaya tutuşmak üzereydi. | Open Subtitles | وحين وصلتُ إلى هناك، كان يتشاجر بالفعل مع شخص آخر. |
| Az önce Ukrayna savaşında en etkin silah satıcılarının listesini bana veren birisi ile görüşüyordum. | Open Subtitles | ولقد أغلقت الهاتف لتويّ مع شخص أعطاني قائمة بتجار السلاح الأمريكيين النشطين في الصراع الأوكراني |
| birisi ile konuşmaya veya kaçmaya çalışırsak bizi inciteceğini söylerdi. | Open Subtitles | قال لو أننا حاولنا أن نتكلم مع شخص ما, أو أن نهرب فإنه سوف يؤذينا |
| Şu muhalefet anlaşmasında bildiğim birisi ile yattığın haberi geldi, ama biliyorum ki yanlış. | Open Subtitles | اخر نتائج البحث تقول أنكِ قد نمتي مع شخص أعرف بأنه غير ممكن أن تنامي معه |
| Sanırım arada sırada anlaşmazlıklarımız oldu, fakat birisi ile 20 yıl birlikte çalışırsan... her zaman aynı fikirde olmalarını... bekleyemezsiniz. | Open Subtitles | أفترض نحن كان عندنا من حين لآخر نا الخلافات الصغيرة، لكن عندما تعمل مع شخص ما ل20 سنة، أنت لا تستطيع أن تكون متوقع دائما للرؤية |
| "Ama seni birisi ile birlikte ne zaman görsem | Open Subtitles | ولكن حينما ارى انك متعلق مع شخص واحد |
| Adı Opsy olan birisi ile konuşuyordun. | Open Subtitles | كنت تتكلم مع شخص ما يسمى أوبسي |
| Dinle, komiser,Eğer birisi ile konuşmak istersen İşte. her zaman arayabilirsin | Open Subtitles | اسمع كابتن اذا اردت ان تتحدث مع شخص |
| Neyse, birisi ile konuşuyordu ve sizi işaret ediyorlardı. | Open Subtitles | بأي حال، كان يتكلم مع أحد ما، وكانا يشيران إليكما |
| birisi ile birlikte olunca, işlerim geriye kalır. | Open Subtitles | عندما أكون مع أحد ما, فأنا أنوى ألا أتلهى هذا كل الأمر |
| Grubumuzun bir üyesinin çalışanlarınızdan birisi ile beraber bir şekilde...ş ...binanızda kaybolduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن عضو من مجموعتنا , مفقود في بنايتك , .. مع أحد من موظفينك .. |
| Nefret ettiği şirketten birisi ile konuşması için neden ikna etmem gerektiğini söylesene. | Open Subtitles | إذا أخبرني لماذا يجب علي أن أقنعها بالحديث إلى شخص يعمل في الشركة التي تكره |
| - Yardımcı olabilir miyim? - Sadece oyuncularından birisi ile konuşmak istemiştim. | Open Subtitles | هل استطيع مساعدتك - انا فقط اريد التحدث مع احد لاعبيك - |
| Ben hiç bir zaman"ben çiçekleri sevmem" diyen birisi ile karşılaşmadım. | TED | ولم اجتمع ابدا باي شخص يقول : "أنا لا أحب الزهور". |