| Masanın üstünde, karalama yaptığın birkaç kağıt vardı. | Open Subtitles | كانت على مكتبك بعض الأوراق التي استخدمتَها لتدوين الملاحضات |
| Pekala, birkaç kağıt imzalayıp notere onaylatabilir ve bunu şu an halledebiliriz. | Open Subtitles | قمنا بتوقيع وتوثيق بعض الأوراق ويمكننا أن نعتني بهذا الآن |
| Tek istediğim evet demen ve adamım içeriye girecek birkaç kağıt imzalayacaksın sonra sen ve ben devam etmeye hazır olacağız. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنك تقول نعم و صاحبي يدخل إلى هنا و تقوم أنت بالتوقيع على بعض الأوراق و بعدها مجرد أنت و أنا جاهزون للبدأ |
| birkaç kağıt doldurup, isimlerini değiştirirlerse bundan kurtulacaklar mı yani? | Open Subtitles | والآن يخلطون بعض الأوراق ويغيرون أسمائهم ويفلتون من العقاب؟ |
| Elinde Yahudi olduğunu söyleyen birkaç kağıt var. | Open Subtitles | لديك بعض الأوراق تقـول أنك يهـودي |
| Buraya birkaç kağıt bıraktım. | Open Subtitles | لقد بقيت بعض الأوراق هنا |
| Nathaniel. Sadece, annenize birkaç kağıt bırakmaya geldim. | Open Subtitles | -نثانيل) أتيت لأوصل بعض الأوراق لوالدتك) |