| O zaman bu birlikte yemek yiyebiliriz demek oluyor, değil mi? | Open Subtitles | هذا يعني انه يمكننا تناول العشاء معاً , صحيح؟ |
| Geç saatlere kadar kalmamı istemeye başladı. birlikte yemek ısmarlamaya ve benzer şeyleri yapmaya başladı. | Open Subtitles | بدأ يطلب منِّي البقاء لوقت متأخّر ، نطلب العشاء معاً ، أشياء كهذه |
| - Yarın birlikte yemek yeme şansımız var mı? | Open Subtitles | هل هنالك أية فرصة بأن تتناولي العشاء معي غداً؟ |
| Bak, eğer zamanın sıkışıksa yine de birlikte yemek yiyebiliriz ve sen de toplantıyı halledebilirsin. | Open Subtitles | , أنظر , لو أنك مشغول , مازال يمكننا تناول الغداء معاً و يمكنك اللحاق بهذا الموعد |
| Bunu ikimiz de biliyorduk, ama birlikte yemek yiyelim dedik. | Open Subtitles | كلاكما يعلم ذلك ومع ذلك قررنا تناول العشاء مع بعضنا على اساس اننا متشابهون |
| Ortak evlerimizin içinde 28'imizin ve misafirlerimizin oturabileceği geniş yemek odamız var ve haftada üç kez birlikte yemek yiyoruz. | TED | بداخل المنزل المشترك لدينا غرفة طعام واسعة لتكفي 28 شخص منا وضيوفنا، ونتناول العشاء سوياً ثلاث مرات في الأسبوع. |
| Seviştiğim iki hanımın birlikte yemek yemesini kaldırabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً من شعوري حيال تناول الطعام مع امرأتين عاشرتهما |
| Ancak yine de birlikte yemek yemek için bu koskoca restoranı mı kiraladın? | Open Subtitles | ، لكن لكي نأكل وجبة معاً إستأجرت هذا المطعم الكبير ؟ |
| Üçümüz akşam birlikte yemek yiyip konuşsak mı acaba? | Open Subtitles | ربما يمكننا تناول العشاء معاً والتحدّث بشأن ذلك |
| birlikte yemek yiyebilir miyiz diye sorma için gelmiştim. | Open Subtitles | كلّما أردته هو، إن كان بـ مقدورنا تناول العشاء معاً. |
| İki ebeveyn de aynı çatı altında, her gece birlikte yemek yeseler? | Open Subtitles | أبوين تحت سقف واحد، تتناولون العشاء معاً كل ليلة؟ |
| Bu gece birlikte yemek yiyelim mi? | Open Subtitles | هل تتناولين العشاء معي هذا المساء |
| Bu gece birlikte yemek yiyelim mi? Mecbur değilsin. | Open Subtitles | هلا تناولت العشاء معي الليلة؟ |
| birlikte yemek yeriz ve size kararımı açıklarım. | Open Subtitles | سنتناول الغداء معاً وسأعلمك بقراري |
| Neden hepimiz avluda birlikte yemek yemiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نتناول الغداء معاً فى الملعب ؟ |
| Amaonunladahatanışmamıştım çünküdiğerhizmetçilerle birlikte yemek yemiyordu. | Open Subtitles | لكنني لم أقابلهل لأنها لم ترد أن تتناول العشاء مع بقية الخدم |
| Arkadaş olarak birlikte yemek yemek. Takılmak. | Open Subtitles | صديقين يتناولان العشاء مع بعضهما ويمرحان سوياً |
| birlikte yemek yediklerine, gece yarısını geçen saatlere dek domino oynadıklarına. | Open Subtitles | وأنهما تناولا العشاء سوياً ولعبا الدومينو لبعد منتصف الليل |
| Sevgili Tanrım, bu gece bize iyi arkadaşlarla birlikte, yemek için hazırladığın bu masadan dolayı sana şükrediyoruz. | Open Subtitles | أبانا العزيز ، نشكرك لجلوسنا هنا الليلة تناولنا هذا الطعام مع أصدقاءنا |
| Bu sadece birlikte yemek değil, değil mi? | Open Subtitles | إنها ليست مجرد وجبة معاً ، أليس كذلك ؟ |
| Zaten birlikte yaşıyor, birlikte uyuyor, birlikte yemek yiyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش معا، ننام معا، نأكل معا |
| ...birlikte çalışır, birlikte yemek yeriz. | Open Subtitles | نحن نعيش معاً ندرس معاً و نأكل معاً |
| Benimle ve babamla birlikte yemek ye ve sana ülkem hakkındaki her şeyi anlatayım. | Open Subtitles | تناول الطعام معي ومع والدي وسأخبرك بكل شيء عن أراضِي |
| Ne kadar sıklıkla birlikte yemek yedikleri tamamen her bir gruba bağlı olsa da son 40 yıldır her akşam birlikte yemek yiyenleri biliyorum. | TED | وعلى الرغم من أن الأمر يتوقف على كل مجموعة في عدد المرات لتناول الوجبات المشتركة، فأنا أعرف أشخاصاً يأكلون سوياً كل ليلة في الأربعين سنة الماضية. |
| Genelde eve beş buçuk civarı gelirdi, hep birlikte yemek yerdik. | Open Subtitles | كان يصل المنزل عادة فى الـ 5: 30 وكنا نتناول طعام العشاء سوية |
| Ortak çok yönü olan iki insan birlikte yemek yiyor. | Open Subtitles | اثنان وحيدان مع المزيد عن المعتاد سيتناولو العشاء معا |
| Benimle birlikte yemek yiyeceksin. | Open Subtitles | تتناول الغداء معي. |