| Bu olduğunda, bütün bunlar bitene kadar bütün geçit yolculuklarını askıya almanı istiyorum. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا أريدك أن تعلقي الرحلات خلال الباب حتى ننتهي من الأمر |
| Bu olduğunda, bütün bunlar bitene kadar bütün geçit yolculuklarını askıya almanı istiyorum. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا أريدك أن تعلقي الرحلات خلال الباب حتى ننتهي من الأمر |
| Sat beni, ya da av bitene kadar burada kalayım. | Open Subtitles | ستتخلى عني , او ستتركني أستلقى هنا حتى تنتهي المناوره؟ |
| Tatma etkinliği bitene kadar koltuğunun odanda durmasının bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أنقل كرسيك إلى غرفتك.. حتى تنتهي عملية التذوق ؟ |
| Yemek bitene kadar bekleyecektim ama sanırım şimdi de iyi sayılır. | Open Subtitles | حسناً كنت سا،تظر حتى نهاية العشاء لكن الآن الوقت مناسب كالعادة |
| Taksi ile kal. Bu iş bitene kadar herkesin onu izlemesini istiyorum. | Open Subtitles | تابعوا مراقبة سيارة الأجرة، أريد إخضاعها للمراقبة من الجميع حتى انتهاء العملية |
| Poker partiniz bitene kadar onu dışarıda tutacağım. Çünkü nasıl karşılayacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | سنعود بعد إنتهاء الحفل لأني أجهل كيف ستتقبلها |
| Bence bu iş bitene kadar sen de unutmalısın onu. | Open Subtitles | وأعتقد أنه حتى ينتهى هذا الامر فيجب عليك نسيانها أيضا. |
| Bu iş bitene kadar herkesin diğer seçenekler üzerinde çalışmasını istiyorum. | Open Subtitles | وحتى ينتهي هذا، أريد من الجميع أن يواصل النظر بالخيارات الأخرى |
| Hayır ama bu değerlendirme süreci bitene kadar sizden bu konuşmayı değiştirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لا ، لكن حتى ينتهي هذا التقييم انا اطلبُ منكَ أن تغير الحوار |
| Ben de tüm bunlar bitene kadar kasabadan uzaklaşmak istersiniz, diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن عليكِ الخروج من البلدة إلى أن ينتهي كل هذا. |
| Başkan, bu iş bitene kadar adamlarımdan biriyle kalmayı kabul etti. | Open Subtitles | وافق الرئيس على البقاء مع واحد من رجالي حتى ينتهي هذا. |
| Ve bu şekilde bitene kadar kendini bu tecrübeden uzaklaştıracaksın. | Open Subtitles | وذلك الطريق، أنت ستزيل نفسك من التجربة إلى أن تنتهي. |
| Ve ben sadece onun küçük kalbini hissediyordu bitene kadar çok hızlı atıyor. | Open Subtitles | و كنت أستطيع الشعور بقلبها الصغير ينبض بسرعة عالية إلى أن تنتهي النوبة. |
| Kendisi şehre kadar sana eşlik edip yolculuğun bitene kadar yanında kalacak. | Open Subtitles | الذي سيذهب معك إلى المدينة و يبقى بجانبك إلى أن تنتهي رحلتُك |
| Biraz solgunsun, ama korkarım yemek toplantı bitene kadar bekleyecek. | Open Subtitles | أنا آسفة، فالعشاء يجب أن ينتظر إلى غاية نهاية النقاش |
| Ders bitene kadar burada saklanacağız, çünkü ben bu oyunu oynamıyorum. | Open Subtitles | سنتخفى هنا حتّى نهاية الصفّ لأنني لن أشارك في هذه اللّعبة |
| Maalesef, soruşturma bitene kadar. | Open Subtitles | أخشى هذا, على الأقل حتى انتهاء التحقيقات |
| Joey, gidip aileni bir araya topla ve bu olay bitene kadar evlerine gitmelerini söyle. | Open Subtitles | جوي ، انت افضل من يجمع عائلتك اخبريهم ان يعودوا الى بيوتهم حتى انتهاء تلك القضية |
| Poker partiniz bitene kadar onu dışarıda tutacağım. Çünkü nasıl karşılayacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | سنعود بعد إنتهاء الحفل لأني أجهل كيف ستتقبلها |
| Aslına bakarsan, saatin geri sayması bitene kadar hayatta kalmanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | في واقع الأمر، أنصحك بأن تبقى حياً حتى ينتهى العد التنازلي اللعين |
| Fakat şu boşanma işi bitene kadar yapabileceğimiz fazla bir şey yok. | Open Subtitles | ولكن حتى تنتهى إجراءات الطلاق الصغيره هذه فلا يوجد ما نستطيع فعله |
| Evet yakıt bitene kadar. Aslında ben de bunu yeğlerdim. | Open Subtitles | أو أن ينفذ الوقود لدينا في الحقيقة ، هذا ماسيحصل |
| Hayır, hayır. Müdürün odasında beklemen lazım. iş görüşmem bitene kadar. | Open Subtitles | لا, عليك الانتظار في مكتب المديرة لحين أن انتهي من المقابلة |
| Konuşmamız bitene kadar hiçbir yere gitmiyorsun bayım. Öyle mi? | Open Subtitles | لن تذهب إلى أي مكان يا سيد حتى ننهي حديثنا |
| A-10'la bağlantı kur. Cephanesi bitene kadar tur atsın, söyle. | Open Subtitles | قل لهم ان يكملوا طلاق النار حتى تنفذ ذخائرهم |
| Test bitene kadar ikinci aşamaya geçmesine izin veremedin mi? | Open Subtitles | ألم يكن بإمكانك أن تتجاهلها حتى تصل إلى المنطقة الثانية كي تنهي الفحص؟ |
| Bir çocuk erkekliğe adım atıyor. Bu iş bitene kadar saklanmalıyız. | Open Subtitles | انه شاب يتلقى مبادىء دينية لكننا يجب ان نختبأ حتى ينتهوا |
| Ama top hareket etmeye devam edeceği için silahlar kurşunları bitene kadar ateş etmeye devam edecek. | Open Subtitles | لكن الكرة ستستمر في التحرك ، مما يعني أن الأسلحة ستستمر في إطلاق النار حتى نفاذ الذخيرة |