| Eğer başladığın işi bitirmeyi kabul edersen. Daha önce de istedi mi? | Open Subtitles | لو وافقت على إنهاء ما بدأته هل طلب منك من قبل ؟ |
| Tüm saygımla, Sayın Başkan, bitirmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي سيدي, الرئيس أريد إنهاء إفادتي. |
| Tüm saygımla, Sayın Başkan, bitirmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي سيدي الرئيس أريد إنهاء إفادتي. |
| Hayır, kişisel bir şey yok. Başladığım işi bitirmeyi severim sadece. | Open Subtitles | لا، لم يكن شخصيّاً قطّ و إنّما أرغبُ بإنهاء ما بدأتُه |
| Daima seçkin bir öğrenciydin. Uzmanlığı bitirmeyi düşündün mü hiç? | Open Subtitles | حسنٌ، لطالما كنتَ طالب رائع هل فكرتَ بإنهاء إقامتكَ الطبية؟ |
| Merhaba ayı dostum. Tam zamanında geldin. Ben de tam bitirmeyi bitiriyordum. | Open Subtitles | جئت في الوقت المناسب لمساعدتي لإنهاء اللمسات الأخيرة |
| Ağaç evi bitirmeyi hiç düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد أنه لديك وقت لإنهاء بناء منزل الشجرة؟ |
| Elinden geliyorsa, rakibinin işini bitirmeyi sakın unutma. | Open Subtitles | تذكّر دومًا أن تُجهِز على خصمكَ، إن استطعت. |
| Bu insanların yarısı senin kalbine de kurşun sıkmak isteyebilirler ve bir kurşunla soy savaşını bitirmeyi de. | Open Subtitles | ربّما نصف أولئك القوم يودّون نشب رصاصة في قلبك وإنهاء حرب سلاسل التحوُّل بسحبة زناد. |
| Aslında hiçbiriniz işimizi bitirmeyi başaramadınız. | Open Subtitles | في الحقيقة، لا أحد منكم تمكن من إنهاء العمل. |
| Bu akşam işi bitirmeyi umuyordum ama sanırım bekleyebilir. | Open Subtitles | كنت أريد إنهاء الصفقة الليلة، لكن أعتقد أنه بإمكانه الانتظـار. |
| Birbirinizin cümlelerini bitirmeyi kesmelisiniz. | Open Subtitles | عليكما يا رفاق التوقف عن إنهاء جمل بعضكما البعض. |
| Peki bu sefer hikâyeyi bitirmeyi düşünüyor musun delikanlı? | Open Subtitles | و هل تنوي إنهاء القصة هذه المرة أيها الشاب ؟ |
| Papa savaşı bitirmeyi reddebilir ama vergileri şimdilik dini amaç için kullanılacak. | Open Subtitles | قد يكون البابا رفض إنهاء هذة الحرب ولكن تلك العشور سُتسخدم لغرض ديني |
| Kardeşlerim, toplantıyı bitirmeyi öneriyorum. | Open Subtitles | إخواني وأخواتي أقترح إنهاء هذا الاجتماع |
| Yani ilişkimizi bitirmeyi istemiyor musun? | Open Subtitles | إذن أنتِ لا تريدين إنهاء علاقتنا ؟ |
| Seansi erken bitirmeyi daha önce hiç istememistin. | Open Subtitles | أنت لم يسبق وأن رغبتي أبداً بإنهاء الجلسة مبكراً |
| Başkan yardımcısının durumuyla ilgili bilgileri beklerken Beyaz Saray'ın Batı Angola'daki askeri operasyonu bitirmeyi düşündüğü öğrenildi. | Open Subtitles | بينما ننتظر وصول جديد عن حالة نائب الرئيس بإمكاننا التأكيد بأن البيت الأبيض يأخذ بعين الاعتبار بإنهاء العمليات العسكرية في غرب أنقولا الليلة |
| O cümleyi bitirmeyi aklından bile geçirme. | Open Subtitles | لاتفكري حتى بإنهاء هذه الجملة |
| Dizide o öpüşmeyi bitirmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لتكملة التصوير لإنهاء تلك القبلة |
| Anladığınız üzere, İngiltere krallığının kendisini bitirmeyi görev edinmiş kişilerle masaya oturması pek de sık rastlanan bir şey değil. | Open Subtitles | كما يمكنك أن نفهم، انها كثير من الأحيان لا ملك إنجلترا يطلب إلى الجلوس مع الناس جدا مهمتها هو لإنهاء حكمه. |
| Tek atışta savaşı bitirmeyi planlıyorlardı. | Open Subtitles | الفكرة كانت لإنهاء المعركة بضربة واحدة |
| Elinden geliyorsa, rakibinin işini bitirmeyi sakın unutma. | Open Subtitles | تذكّر دومًا أن تُجهِز على خصمكَ، إن استطعت |
| Elleriyle çalışmayı seven bir sürü erkek, barda biraları içip akşamı güzel bir kavga ile bitirmeyi sevenlerden. | Open Subtitles | الكثيرمنالناسيحبونالعملبأيديهم... مسك أنبوبة أسفل الحانة و وإنهاء كل مساء بمشاجرة |