| Rus hükümetinden biri Bize yardım etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | لدينا مصدر معلومات يعمل في الحكومة الروسية وقد وافق على مساعدتنا |
| Amen, Bize yardım etmeyi kabul ettiğin için çok sağ ol. | Open Subtitles | أمين,ِشكرًا جزيلاً لموافقتك على مساعدتنا. |
| Bilmeniz gereken her şey bunlar. Bize yardım etmeyi kabul edersen... | Open Subtitles | لكن هذا هو كلّ ما تحتاجان معرفته إلاّ إذا وافقتم على مساعدتنا |
| - Bize yardım etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافق أن يساعدنا |
| Bize yardım etmeyi önerdi. | Open Subtitles | لقد عرض أن يساعدنا |
| Senin sebep olduğun bazı sorunları tersine çevirmek için Bize yardım etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | وافقت على مساعدتنا في استعادة نشاطنا بعد محاولاتك العاثرة |
| - Bize yardım etmeyi kabul edeceğini ümit ediyorum. - Her halükarda yakında cevabına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | آمل أن توافق على مساعدتنا على أية حال، أريد جواب منك بأقرب فرصة |
| Bize yardım etmeyi kabul ettin çünkü ölümcül tehlikeleri çok iyi biliyordun. | Open Subtitles | عندما وافقت على مساعدتنا كان لأنك فهم المخاطر المحدقة... |
| "Teğmen" Mortensen Bize yardım etmeyi kabul etti | Open Subtitles | ليفتينانت "مورتنسن" وافق على مساعدتنا |
| Bu tatbikatın öneminden bahsettik ve Molly Bize yardım etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | أخبرناها عن أهمية ذلك التمرين و(مولي) وافقت على مساعدتنا |
| Kayınpederini hızlı ve temiz şekilde ortalıktan kaldıracağımıza söz verirsek Bize yardım etmeyi kabul etmişti Basayev. | Open Subtitles | وافق (باسايف) على مساعدتنا لو وعدناه باختطاف الصهر بسرعة ودقَّة |
| Bize yardım etmeyi kabul ettiği için Vali Conway'e teşekkür ederim. | Open Subtitles | أود ان أشكر المحافظ (كونواي) على موافقته على مساعدتنا |