| Bu insanların yalancı olduğuna katılıyorum. Buraya bizi kurtarmaya gelmediler. | Open Subtitles | أوافقك بأنّ هؤلاء القوم كاذبين ولم يأتوا إلى هنا لإنقاذنا |
| Sonunda "Ufolar bizi kurtarmaya geldi" saçmalığına inanmayan biri çıktı. | Open Subtitles | شخص يعرف أفضل من الاعتقاد بأن الجسم الغريب تأتي لإنقاذنا. |
| - İsa bizi kurtarmaya geldi, lanetlemeye değil. - "Onların yeri, kükürtle yanan ateş gölüdür. | Open Subtitles | جاء السيد المسيح لإنقاذنا لالكي يلعننا سيكون لهم نصيبهم في البحيرة التي سيحترقون بها بالنار والكبريت |
| bizi kurtarmaya gelecek. Sadece biraz daha zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | سيأتى من أجلنا ، إنه بحاجة للمزيد من الوقت و حسب. |
| Albay Makepeace, SG takımlarının yarısıyla bizi kurtarmaya gelmiş. | Open Subtitles | كولونيل ماكبيس جاء مع بعض فرق ال اس جى لأنقاذنا |
| bizi kurtarmaya gelmiş. | Open Subtitles | لقد أتى لينقذنا |
| Eğer bir ay olduysa neden kimse bizi kurtarmaya gelmedi? | Open Subtitles | حسناً، إن كان قد مر أسبوع، لم لم يأت أحد لإنقاذنا إذاً؟ |
| bizi kurtarmaya geldiğini söyledi, gerçek tanrılarımız bağlılığımızı bekliyormuş. | Open Subtitles | قال أنه جاء لإنقاذنا وأن آلهتنا الحقيقية بانتظار تكريسنا |
| Zor olacak... Onu, insanların bizi kurtarmaya gelmediğine inandırmak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب إقناعه بالتفكير بأنّهم لن يأتوا لإنقاذنا |
| Sizin, bizi kurtarmaya mı yoksa öldürmeye mi geldiğinizi tartışıyorduk. | Open Subtitles | كانت هنالك مناظرة جوهريّة حول إذا ما كان قومك قادمين لإنقاذنا أو لقتلنا |
| Prenses, buçin oku bizi kurtarmaya geldiler | Open Subtitles | أميرتى ، هذا سهم صينى لقد جائوا لإنقاذنا |
| bizi kurtarmaya geldi Kırık kalplerimizi tamir etti | Open Subtitles | ♪ صحيح , لقد جائت لإنقاذنا♪ ♪ إنها حيث نكون وقلوبنا محطمة ♪ لقد خسرنا معركة الجنين , نانا فقط بالمطلقين♪ |
| bizi kurtarmaya geldi Kırık kalplerimizi tamir etti | Open Subtitles | ♪ صحيح لقد جائت لإنقاذنا♪ ♪ إنها حيث نكون وتكون قلوبنا محطمة ♪ |
| bizi kurtarmaya geldi Kırık kalplerimizi tamir etti | Open Subtitles | ♪صحيح . لقد جائت لإنقاذنا ♪ ♪ إنها حيث نذهب وتكون قلوبنا محطمة ♪ |
| Yıllarca savaştığımız ejderhalar bizi kurtarmaya geldi. | Open Subtitles | التنانين التى لطالما كُنّا نحاربها تأتى اليوم لإنقاذنا |
| Seçilmiş kişi diye biri yok, kimse bizi kurtarmaya gelmiyor. | Open Subtitles | ، ليس هناك شخصٌ مُختار لن يأتي أحد لإنقاذنا |
| Yüzleş artık, Stan. Kimse bizi kurtarmaya gelmeyecek. | Open Subtitles | واجه الأمر يا ستان، لا أحد سيأتي من أجلنا |
| bizi kurtarmaya gelecek. Şu anda orada. | Open Subtitles | إنه قادماً من أجلنا |
| - bizi kurtarmaya geldin! | Open Subtitles | لقد أتيت من أجلنا |
| Yürekli silahşörlerim bizi kurtarmaya gelmişler. | Open Subtitles | لقد أتى الفرسان الشجعان لأنقاذنا. |
| bizi kurtarmaya gelecek kimse yok. | Open Subtitles | لا احد سوف يأتي لينقذنا |
| Ve sen iki buçuk milim boyunla bizi kurtarmaya mı geldin? | Open Subtitles | وانت ايها قصير القامة لقد اتيت لانقاذنا,هل هكذا هو الامر؟ |