| Ve son günlerde olan şeyler, annenin ölmesi, kızkardeşinin Bizimle yaşamak için gelmesi. | Open Subtitles | ومع كل ماحدث مؤخرا, موت أمك وقدوم أختك للعيش معنا ألم يجعلك ذلك تفكرين؟ |
| - Bir yıl önce, Bizimle yaşamak için yalvarıyordun. | Open Subtitles | - قبل سنة أنت كنت تستجدى للعيش معنا. |
| Victor. Bu Elizabeth. Bizimle yaşamak için geliyor. | Open Subtitles | فيكتور) هذه (إليزابيث) جائت للعيش معنا) |
| Tatlım biliyorum o senin baban değil ama hatırlıyorsan baban artık Bizimle yaşamak istemiyor. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس والدك لكن والدك لايريد العيش معنا بعد الآن, أتتذكر؟ |
| Bebeğin içine girerek Bizimle yaşamak istedi. | Open Subtitles | ـ إنها أرادت العيش معنا من خلال الإستحواذ على الدمية |
| Burada Bizimle yaşamak istemiyorsan... | Open Subtitles | .. والان .. اذا لم ترد العيش معنا |