| Kirli bomba yapmak için adamın elinde materyaller varsa zamanımız yetmeyebilir. | Open Subtitles | إن إستطاع تأمين مواد لصنع قنبلة قذرة , فربما إنتهى وقتنا |
| Pendleton'dan plastik patlayıcılar çalıp, para karşılığında bomba yapmak için, onu sen ikna ettin. | Open Subtitles | أقنعته بسرقة المتفجرات البلاستيكية من ثكنات الجيش لصنع قنبلة مقابل المال |
| bomba yapmak için kullanılabileceğini de okudum. | Open Subtitles | انا ايضاً قرأت انه سيكون مفيداً لصنع قنبلة |
| Bu nükleer bomba yapmak için kullanılır. | Open Subtitles | هذا ما يستخدموه لصنع قنبلة نووية. |
| Ne mi olmuş? bomba yapmak için kullanmışsın. | Open Subtitles | إذاً، أنت إستخدمتهم لصنع قنبلة. |
| Bir teröristin, bomba yapmak için ihtiyacı olan her şey. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه إرهابي لصنع قنبلة قذرة |
| Hayır, Kobalt 60 kirli bomba yapmak için kullanacağın bir şey. | Open Subtitles | هذا يعني أننا لا نتحدث عن إنفجار نووي ؟ كلا الـ " كوبالت 60 " يستعمل لصنع قنبلة قذرة |
| Bu planlar bomba yapmak için değil. | Open Subtitles | إنها ليست خرائط لصنع قنبلة |
| bomba yapmak için Sam. | Open Subtitles | (لصنع قنبلة يا (سام |