| Bana borçlular, bu demek oluyor ki sana da borçlular. | Open Subtitles | مما يعني انهم يدينون لي مما يعني انهم يدينون لك |
| Sana çok borçlular, Stan. Sana çok borçlular. | Open Subtitles | .إنهم يدينون لك بالكثير,ستان .يدينون لك بالكثير |
| - Ne? Bize ücretin yarısını ödediklerine göre hala bize öbür yarısını borçlular. | Open Subtitles | لقد دفعوا لنا النصف فقط لذا مازالوا يدينون لنا بنصف آخر |
| Yani sen paranı geri alıyorsun ama onlar hala sana borçlular. | Open Subtitles | لذا , تسترجع أموالك و هم لازالو يظنون أنهم مدينون لك |
| Bana borçlular. Yıldızımı çaldılar. Emekliliğimi aldılar. | Open Subtitles | إنّهم مدينون لي، لقد سرقوا نجمتي، وراتب تقاعدي. |
| Sana da borçlular. Var mısın? | Open Subtitles | إنهم مدينون لك بالمال أيضا، أنت معي أم لا؟ |
| Onlara verdiğin bunca şeyden sonra sana bir tatil borçlular. | Open Subtitles | إنهم حقا يدينون لك بإجازة بعد كل ماقدمته لهم |
| Geçen hafta "Gizemli Yahni" demişlerdi, bu yüzden bana borçlular. | Open Subtitles | قالوا الأسبوع الماضي أنه الثريد الغامض، يدينون لي |
| Ayrıca bu aileye çok şey borçlular. | Open Subtitles | بجانب ذلك ، هم يدينون بالكثير لهذه العائلة |
| Bu insanlar hayatlarını size borçlular, efendim. Doğru şeyi yapıyorsunuz. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يدينون لك بحياتهم أنت تفعل الأمر الصواب |
| Buradaki varlıklarını farkına varılamayacak kadar küçük organizmalara borçlular. | Open Subtitles | إنهم يدينون وجودهم هنا ،إلى كائناتٍ حيّةٍ متناهية الصغر لا يكاد المرء يُلاحظهم |
| Yani evlerini, dev kayanın dışını oyan... akarsuya borçlular. | Open Subtitles | فهم يدينون بالمنزل للجدول الذي عرّى خاصرة الجلمود الضخم |
| Hadi ama, en azında bize bu kadarını borçlular. | Open Subtitles | بحقّ السماء، هم يدينون لنا بذلك على الأقل. |
| Hayatlarını ona borçlular. | Open Subtitles | يدينون له بحياتهم. |
| Onlara NSA'yla ilgili bi sıkıntıda yardımcı oldum, ve bana borçlular. | Open Subtitles | لقد ساعدتهم قبل قليل للخروج من مشكلة مع وكالة الأمن القومي وهم مدينون لي. |
| Earl, düşündüm de bize yirmisekiz solucan borçlular dostum. | Open Subtitles | ايرل, لقد ادركت حالا بانهم مدينون لنا بثمانية وعشرين دودة يا رجل! |
| - Sana borçlular. - Yok, sen bana borçlusun. | Open Subtitles | انهم مدينون لك لا ، بل انت من يدين لى |
| ARES kurtarmasından dolayı bize borçlular. | Open Subtitles | بعدما أنقذنا "اريس" من أجلهم، هم مدينون لنا. |
| SVDP pisliklerini kağıda geçirmediğim için bana borçlular. | Open Subtitles | إنهم مدينون لي بمعروفاً لكوني أبقيت إسمهم الكاملة " TARP " بعيداً عن فوضى الـ |
| İkisini de Louis Vuitton'daki adamımla tanıştırdım bana iyilik borçlular. | Open Subtitles | لقد أشعلت إثارتهم بفاسقتي في "لويس فويتون", فلذلك هم مدينون لي بأمرٍ مهم |
| Koca bir haftasonu borçlular bana. | Open Subtitles | انهم مدينون لي عطلة نهاية أسبوع طويلة. |