| Buhar borularında 15 cm'lik demir cıvata kullanıldı." | Open Subtitles | المسمار الستة بوصات كان يستخدم ل أماكن تجمع أنابيب البخار |
| Şimdi eski kanalizasyon borularında yaşıyor, ve akşamları tek yiyebildiği... | Open Subtitles | وهو الأن يعيش في أنابيب الصرف الصحي المهجوره |
| Bir de ikizi var. Şu anda sihirli tuvaleti olan evin kanalizasyon borularında dolanıyor. | Open Subtitles | في الوقت الراهن، إنّه توأم مُتطابق على وشك الزحف في أنابيب المجاري |
| Oksijen borularında küçük çatlaklar açacak kadar basıncı artırıyorum. | Open Subtitles | إنّي أزيد الضغط في أنابيب الأكسجين بدرجة صغيرة حتى تحدث بعض التشققات. |
| Havalandırma borularında da bir adamımız var. | Open Subtitles | وسوف يكون هنالك رجال في أنابيب التهوئة |