| Bazukalı botları ilk bulan da o mu? | Open Subtitles | أليس هو الشخص نفسه الذى اخترع لك الحذاء المزود بالقنبلة؟ |
| Ve bu arada, şu botları çıkartabilirsin Herkes 5'6"(168 cm) olduğunu biliyor. | Open Subtitles | وبالمناسبة، يمكنك أن تخلع الحذاء. يعلم الجميع أن طولك 67ر1 متر. |
| Kocamın özel üretilmiş botları vardı. | Open Subtitles | زوجي صنع هذه الأحذية طويلة الرقبة خصيصاً. |
| İşçi botları olan bir kadın gözlerini bana dikmişken çişimi yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان علىّ أن أصنع رنيناً عندما أعطتنى أمرأة ترتدى أحذية العمل تواصل بالأعين |
| Nijmegen'de kaybettiğimiz botları yeniledik mi? | Open Subtitles | هل استبدلنا القوارب التي خسرناها في نيجمن؟ |
| Oğlanın bağcıklı botları aklıma geldi | TED | و أذكر أن ابنه كان يرتدي حذاء طويل الرقبة، |
| Ben de Barneys'te gördüğüm Prada marka botları gerçekten istiyordum. | Open Subtitles | و انا اردت تلك الاحذية التى رأيتها فى السوق |
| Tanklar, devriye botları, uçaksavarlar. | Open Subtitles | دبابات , قوارب طوربيد , مدافع مضاده للطائرات |
| George, senle tanıştığımdan beri bu botları giyiyorsun. | Open Subtitles | جورج، أنت ترتدي هذا الحذاء منذ أن عرفتك. |
| Oğlun bu botları da ister. | Open Subtitles | مهلاً, اعتقد أن ابنك قد يحب أيضاً هذا الحذاء |
| Saatin arkasındaki yazı... ve ayağınızdaki botları görünce... bir varsayım ürettim. | Open Subtitles | لقد وجدناها على معصمه و لكن مع وجود الحذاء الجديد , فقد استنتجت ذلك |
| Bak, savaş botları ile giderdim şey var mı? | Open Subtitles | انظري ، ألديكِ أي شيء قد يبدو جيداً مع معركة الأحذية ؟ |
| botları ve ayaklıkları vardı ama kayakları yoktu. | Open Subtitles | كان بحوزته الأحذية الطويلة وأحذية التزلج ولكن بدون زلاجات |
| Ve bunun anlamı Frederich bir berduş gibi giyinip Will'in kampına giderek botları ve mücevheri Will'in çadırına saklamış olmalı. | Open Subtitles | .مرتديا مثل الهوبو , و أخفي الأحذية و المجوهرة في خيمة ويل |
| Yaşlı adam çok isteksiz. Asker botları onun tarzına daha çok uyuyor. | Open Subtitles | خبرة الرجل العجوز تناسب أكثر أحذية الجيش |
| Kıllı çeneli ve koca botları olan oğlanlar. Dazlaklar falan. | Open Subtitles | أولاد كبار بذقون خشنة و أحذية كبيرة، همجيين |
| O botları buluşma noktasına götüremezsek, Scorpion misyonu başarısız olur. | Open Subtitles | إن لم نوصل هذه القوارب إلى موقع الإستخراج أينما كان... |
| Petrol kuyularında, botları tamir ediyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يعملون على رافعات النفط، ويصلحون القوارب |
| Üç ay önce, kovboy botları almıştı. | Open Subtitles | منذ ثلاثة شهور، قام بشراء حذاء راعي البقر. |
| İşçi botları, 46 buçuk, hatta 47 numara. Yani adam uzunmuş. | Open Subtitles | لينا حذاء عمل مقاس 12.5 ربما 13 لذا هو طويل |
| Jo, sen şey gibi yedin ilk çıktığımızda, iki bol şekerli kek, bir hot dog ve bir toraba dolusu patlamış mısır ve bu çivili botları giymezdin. | Open Subtitles | جو لقد اكلت كعكتين وهوت دوق وعلبة فشار كاملة في الموعد الاول ولماذا تلبسين هذه الاحذية القبيحة |
| Arkada geçen yunus şeklindeki botları görüyorsunuz. | Open Subtitles | في الخلفية، يمكنكم رؤية قوارب على هيئة دلافين من خلال النافذة |
| Erkek kardeşim, nişanlım ve hepsinin botları çamurla doluyor. | Open Subtitles | لكن الذين هناك هم فتيتنا, أخي و خطيبي، والتفكير بهم مع احذية تُسقطك بالوحل. |
| Şu küçük botları bir dakika bana ver. | Open Subtitles | أعطني هذه الجزمة الصغيرة في هذه اللحظة سأقوم بخلعها |
| Ayrıca, şüphelinin demir uçlu botları depodaki dolapta bulundu. | Open Subtitles | جزمة المشتبه بها الفولاذة الأصابع وُجدت أيضاً في حجرة التخزين |
| botları. | Open Subtitles | جزمها. |