| Bunlardan tanımadığınız kişi, Jordan, Barbara Boxer'in ekibinin şefi ve California'da üç senatör kampanyasında çalışmış. | Open Subtitles | ولمن لا يعرف جوردان منكم كان كبير موظفي باربرا بوكسر وقد عَمِل في ثلاث حملات |
| Bir tanesi ise ''Boxer'' ile başladı, dedesi ve ninesinin ölmüş köpeği. | TED | واحد بدأ بذكر "بوكسر" كلب جده الذي تُوُفّي. |
| Brighton'dayım. Evet, Boxer'la geldik. | Open Subtitles | أنا في برايتون، نعم، فقد جئنا مع بوكسر |
| O yüzden sana Boxer, T.J., McCabe ve şu yeni adamı Deacon Kaye'i veriyorum. | Open Subtitles | و لذا سيكون معك "بوكسر" , "تى جى" و هذا الرجل الجديد ديكون كى |
| Evet, Boxer'la geldik. | Open Subtitles | أنا في برايتون، نعم، فقد جئنا مع بوكسر |
| Halyburton ve Boxer emirleriniz için hazır. | Open Subtitles | سفينة "هاليّ بارتون", و "بوكسر" بإنتظار أؤامركم |
| Halyburton, Boxer. Ben Bainbridge. | Open Subtitles | إلى السفينة "هاليّ بارتون", و "بوكسر" هنا البارجة "بينبردج" |
| Hayatımdaki en önemli kişiler kadınlar. Karım, kızım ve Barbara Boxer.. | Open Subtitles | أهمّ الأشخاص في حياتي هم زوجتي، وبناتي، و "باربرا بوكسر".. |
| Sana da Boxer giyen büyük, seksi adam olmak kaldı. | Open Subtitles | يتبقى لك انك رجل مثير بسروال بوكسر |
| Bu buldog değil, Boxer. | Open Subtitles | إنه ليس بولدوغ، بل بوكسر. |
| Güneybatıda T.J. ve Boxer'la çalışmıştın. | Open Subtitles | لقد عملت من قبل مع "تي جي" و "بوكسر" |
| Evet, senatör Boxer ile konuştum zaten. | Open Subtitles | تحدث مع السيناتور (بوكسر) ما رأيك بهذا ؟ |
| Kartın üstünde ipek Boxer giymiş Antonia Banderas tipli seksi bir adam var ve kartın içinde de şöyle yazıyor: | Open Subtitles | إنّها من نوع (انطونيو بانديراس) على بوكسر حريريّ و مكتوبٌ بداخلها، |
| Sen kesin Boxer giyiyorsundur. | Open Subtitles | متأكدة أنك ترتدي سروال بوكسر |
| Pekâlâ Zoe, hadi Boxer'ı evine bırakalım. Hoşça kal Boxer. | Open Subtitles | -حسنٌ، يا (زي)، حان الوقت لأخذِ (بوكسر) لموطنه الأصليّ |
| Pekâlâ Zoe, hadi Boxer'ı evine bırakalım. Hoşça kal Boxer. | Open Subtitles | -حسنٌ، يا (زي)، حان الوقت لأخذِ (بوكسر) لموطنه الأصليّ |
| - Bay Pisanello, doğruyu söyleyin. - Evet? - Slip don mu giyiyorsunuz Boxer mı? | Open Subtitles | سيد (بيزانيللو)، أخبرنا بالحقيقة، أأنت ترتدي ثياباً داخلية عادية أم (بوكسر)؟ |
| Parmak izinden kimliğini Astsubay Üstçavuş Colin Boxer olarak belirledim. | Open Subtitles | بصمة الإبهام الأيسر تظهر أنّ الضحية هو ضابط الصف الأول (كولين بوكسر). |
| Astsubay Colin Boxer, Brooklyn'deki epey zorlu bir mahalle olan Red Hook, doğumlu. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} ضابط الصف (كولن بوكسر)، ينحدر من (ريد هوك)، وهو حي صعب جدا في (بروكلين). |
| Boxer, mezun olduktan sonra donanmaya kaydolmuş. | Open Subtitles | هذا ليس جيدا. وبعد تخرجه، إلتحق (بوكسر) بالبحرية. |