| Demek ki arabanın boyasını molada berbat etmiş, gecenin sonunda değil. | Open Subtitles | مما يعني أنها أفسدت الطلاء في الإستراحة وليس نهاية الأمسية |
| Hayır, yaptığın şey motosikletimin boyasını beğenmek değil. | Open Subtitles | ، إحترامي لمهنة الطلاء ؟ كلا، أنتِ لا تحترمين مهنتي فحسب |
| Hasta, duvarların boyasını kemirecek yaşı çoktan geçmiş. | Open Subtitles | المريض أكبر قليلاً من أن يلتهم الطلاء من الجدران |
| Yüce Tanrım, o çocuk duvarların boyasını kazımaya mı çalışıyor? | Open Subtitles | يا إلهي ، هل تحاول هذه الطفلة أن تقشر طلاء الحائط ؟ |
| Sesi duvarların boyasını kaldırıyor diyedir muhtemelen. | Open Subtitles | على الأرجح لأن صوتها بإمكانهِ تقشير طلاء الحائط. |
| Mobilyaların üzerinden eski boyasını soyan biri gibi gideceğim. | Open Subtitles | ولكن ليس بمتعرية جذابة بل فقط كشخص يقوم بازالة طلاء اثاثه القديم كما تعلمين |
| Bak, yaşım belki 82 olabilir ama duvarı yaladığında boyasını söken bir dilim var evelallah. | Open Subtitles | ربما عمري 82 لكن لديّ لسان قد بإمكانه لعق الطلاء من منزل |
| Adli tıptan mesaj geldi. Laboratuvardakiler arabanın boyasını incelemişler. | Open Subtitles | تلقيت رسالة من وحدة الطب الشرعي، تم التعرّف مبدئياً على نوعيّة الطلاء. |
| Alman boyasını sürünce onlara hiç gerek kalmıyor. | Open Subtitles | بهذا الطلاء الألماني فلا داعي لذلك |
| Alman boyasını sürünce onlara hiç gerek kalmıyor. | Open Subtitles | بهذا الطلاء الألماني فلا داعي لذلك |
| boyasını kaldırdınız. Duyuyorum! | Open Subtitles | انت تخدش الطلاء انا اسمع هذا |
| Neden şu lazer arabanın boyasını çizmiyor? | Open Subtitles | لماذا لا يمر شعاع الليزر هذا من الطلاء ؟ ! |
| boyasını çizmiş. | Open Subtitles | وقام بخدش الطلاء |
| Umarım evin boyasını değiştirirsiniz. | Open Subtitles | و أنا أنوي أن أغير الطلاء |
| Arabanın boyasını çizdirme. | Open Subtitles | لا تخدش الطلاء.. |
| Ama az önce arabama benzin damlatarak boyasını kaldırdın. | Open Subtitles | وبالرغم من ذلك ، فقد صببت بنزين على طلاء سياراتي وهذا يضره |
| Her yıl bilet gişesinin boyasını yeniledim. | Open Subtitles | أعدت طلاء نافذة تذاكر الدرجة اﻷولى كل عام! |
| Savaş boyasını biraz abartmış olabilirsin ama. | Open Subtitles | لا كنك قد تكونين أكثرت من طلاء الحرب |
| Doğru ama babanın Maserati'sinin boyasını döktüğünü hatırlıyorum. | Open Subtitles | هذا حقيقيّ، لكنّي أذكرك لما خدشت طلاء سيّارة والدكِ الـ "مازيراتي". |
| Bir şişe dolusu maket boyasını döktüm. | Open Subtitles | وسكبت قنينة طلاء حمراء إلى حدّ ما من . |
| Arabamın boyasını yaktı. | Open Subtitles | أحرق طلاء سيّارتي |