| Ayağımı kırdın, sessizlik yeminimi bozdun ve şimdi de ardıç dutlarımı yürütüyorsun! | Open Subtitles | كسرت قدمي, وجعلتني أخل بنذر الصمت ثم حاولت أن تنظف نفسك بأشجار العرعر |
| Seçime üç gün kala siyasi anlaşmamızı bozdun. | Open Subtitles | لقد كسرت بوعدك السياسي قبل 3 ايام من الانتخابات |
| - April, sürprizimizi bozdun. - Her şeyi temizleyecektik. | Open Subtitles | أبريل لقد أفسدت مفاجأتنا كنا سننظف المكان كله |
| Şimdi bozdun işte. | Open Subtitles | أوه , الآن أنت كسرته. |
| Dokunulmazlık anlaşmasını bozdun, yani hapse gireceksin. | Open Subtitles | لقد خرقت اتفاق حصانة ما يعني أنك ستذهب إلى السجن |
| Anlaşmamızı bozdun. Bir servet kaybettik! | Open Subtitles | لقد نقضت عقدنا، وقد خسرنا أموالا طائلة |
| Daha önce müttefiklerine verdiğin sözleri bozdun ve ilk fırsatta onları öldürdün. | Open Subtitles | لقد نكثت بعهود حُلفاء سابقين ثم قتلتهم في أقرب فرصة |
| Ölen adama verdiğin sözü pat diye bozdun yani? | Open Subtitles | اذا أنت فقط كسرت الوعد الخاص بك لرجل ميت هكذا؟ |
| Evet, anlaşmayı bir kere bozdun şimdi yine mi bozacaksın? | Open Subtitles | نعم، كنت كسرت الاتفاق مرة واحدة والآن كنت سأفعل ذلك مرة أخرى؟ |
| Sen çoktan insanlığın bütün kurallarını bozdun. | Open Subtitles | لقد كسرت بالفعل كل قوانين الرجال "يا "لوثر |
| Ama bütün neşemizi kaçırdın! Acayip tavrınla, güzel şölenimizi bozdun! | Open Subtitles | لقد أفسدت علينا امسيتنا ونشرت الفوضى بيننا |
| Bilgileri çaldığın zaman dosyalarımızı bozdun ve her şeyi kaybettik. | Open Subtitles | حين سرقت البيانات، أفسدت ملفاتنا، وفقدنا كل شيء. |
| Salak herif, bozdun aleti. | Open Subtitles | تباً لك، لقد كسرته. |
| Salak herif, bozdun aleti. | Open Subtitles | تباً لك، لقد كسرته. |
| İsa'nın huzurunu bozdun ve kutsal bir yere silahla girdin. | Open Subtitles | لقد خرقت مراسم سلام المسيح وأتيت بأسلحة بمكان مُقدس |
| Görev protokolünü bozdun ve beni arkada bıraktın. | Open Subtitles | خرقت نظام المُهمّة وتركتني وحدي |
| Çok özel şeyler yaşayabilirdik ama sen bizim anlaşmamızı bozdun. | Open Subtitles | -لكنا نصبح شيئاً مميزاً ولكنك نقضت اتفاقنا |
| - Ettiğin her yemini bozdun. | Open Subtitles | لقد نكثت بكل عهدٍ قد قطعته في حياتك |
| Trag yeminini bozdun, o yüzden ölmen gerekiyor. | Open Subtitles | لقد خنت التراجز لذلك سوف تموت |
| Kuralları bozdun ve vaftiz kızımı bu işe bulaştırdın. | Open Subtitles | لقد خالفت قواعد عملك و أقحمت إشبينتي في هذا |
| Televizyonu mu bozdun? | Open Subtitles | هَلْ كَسرتَ التلفزيونَ؟ |
| Şu anda yazılı olmayan kuralları bozdun. | Open Subtitles | لقد خرقتَ الآن قاعدة غير مكتوبة لأن رائحتك كالنعناع الطازج |
| Bizim kan bağımızın içine girdi, onun icin büyü dengesini bozdun. | Open Subtitles | لقد إستطاع إختراقنا بالوصول لدم عائلتنا لقد قمتي بجعل ميزان قوة السحر تميل لصالحه |
| -Onu bozdun. -Ben değil. | Open Subtitles | كسرتها لست المذنب |
| Sen tüm arzuları, gelenekleri ve yeminlerimi bozdun. | Open Subtitles | "انت كسرتي رباط الحب و وعود العشق" |
| Ben de seni sevmiştim ama yeminini bozdun ve kaderimizi mühürledin. | Open Subtitles | وأنا أحببتك، أيضاً، لكنك حنثت بعهدك، وهذا قد حدد مصيرنا. |
| Sen onu bozdun ve bunu anca bunun karşılığında özgürlüğünü elinden alacağım. | Open Subtitles | إن قمت بخرقه سيكون بمقدوري حرمانك من حريتك. |