|   Jude'un özel öğretmeni gelecek ve senin de Brandon'ı dişçi randevusuna götürmen gerekiyor.   | Open Subtitles |    جود لديه درس وأنتي يجب عليكي أن تأخذي براندون لميعاده مع طبيب الأسنان   | 
|   Sen Willoughby için dışarı bakıyorsun. Brandon'ı düşünmeyeceksin.   | Open Subtitles |    الآن كلكم تنظرون إلى ويلوبي ولا أحد منكن ينظر إلى الكولونيل براندون الآن   | 
|   - Albay Brandon'ı biliyorsunuzdur. - Adını duydum.   | Open Subtitles |    ـ لابد أنك تعرف صديقنا الكولونيل براندون ـ لقد سمعت أسمه من قبل   | 
|   Hiç fark etmez, Brandon'ı almak... için ne gerekiyorsa yaparım.   | Open Subtitles |    هو لا يهم انا سافعله انا سأفعل كل مايلزم لإرجاع براندن   | 
|   Ve biraz şanslıysak, onu Brandon'ı tuttukları yere kadar onu izleriz.   | Open Subtitles |    وإذا كنا محظوظين سنتبعه الى مكان براندن   | 
|   Brandon'ı vampir yapan. Lağım çetesinden Brandon'ı.   | Open Subtitles |    أتعرف لقد لقد تحكمت في براندون براندون من عصابة المجاري   | 
|   Anladığım kadarıyla ağabeyim Brandon'ı da tanırmışsınız.   | Open Subtitles |    أنا أتفهم أنك تعرف أخي براندون بذات القدر   | 
|   Babanla buradayken Brandon'ı seçmelerine Mike götürecek.   | Open Subtitles |    مايك سيأخذ براندون لإمتحانه بينما أنتي ستكونين مع والدك   | 
|   Yoksa Dasy'nin kalbi Brandon'ı kırdığı gibi kırılacak mı?   | Open Subtitles |    أو ديزي البقاء ل مع القلب م والمهترئ كما فعلت مع براندون   | 
|   Tamam, Şu an Kate Austin ve Tom Brandon'ı dinliyorsunuz.   | Open Subtitles |    حسناً، معكم "كايت أوستين" و "توم براندون"،   | 
|   Bayan Marianne, Brandon'ı fethetmiş görünüyor.   | Open Subtitles |    حسناً , ماريان إستولت على براندون   | 
|   Hayır, Brandon'ı sen götürüyorsun sanıyordum.   | Open Subtitles |    لا، لقد ظننتكي أنتي من ستأخذ براندون   | 
|   Polislerimizi Brandon'ı alması için gönderdik.   | Open Subtitles |    ارسلنا شرطيان لـ يأتوا براندون.   | 
|   Çünkü bunları savcıya söylerse savcı Brandon'ı senin gaza getirdiğini düşünür.   | Open Subtitles |    لأنها لو ذهبت للمدعي العام, سيعتقد أنك حرّضت (براندون) لفعل هذا   | 
|   Anton Artis bizim Stinkum, Brandon'ı yakalayıp indirenlerden.   | Open Subtitles |    (آنطون آرتيس) هو (ستينكوم) إنه أحد الشبان الذين خطفوا (براندون) وقتلوه   | 
|   Hiçbiri dün gece Max'i ya da Brandon'ı gördüğünü hatırlamıyor.   | Open Subtitles |    ولا أحد يتذكّر رؤية (ماكس) أو (براندون) الليلة الماضية.   | 
|   Brandon'ı göremeyeceğim.   | Open Subtitles |    ارى براندن ابدا ثانيه   | 
|   - Brandon'ı en son ne zaman gördünüz?   | Open Subtitles |    متى كانت المرة الأخيرة التي رأيتم فيها (براندن)؟ لقد كنا جميعاً بمقهى (زيل) ليلة أمس.   | 
|   - Brandon'ı öldüren onu da öldürmüş.   | Open Subtitles |    يبدو لي أن من قتل (براندن) قد نال منها هي الأخرى.   | 
|   Seni ve Brandon'ı kendimle beraber batırırım.   | Open Subtitles |    لأن هذا ما سيحدث. سأكون وكأنني أخذتك أنت و(براندن) للحضيض معي   | 
|   Seni ve Brandon'ı Callie'nin partisinde birbirinize sataştığınızı gördüm.   | Open Subtitles |    إذاً لقد رأيتك أنت و(براندن) تدخلان في شجار في حفلة (كالي)   |