| "Summer Breeze makes me feel fine Blowing through the jasmine in my mind" | Open Subtitles | نسيم الصيف يجعلني اشعر بالارتياح يهب عبر الياسمين في فكري |
| Bel'in Sea Breeze işleriyle falan yapacak çok işi var. | Open Subtitles | الان بيل هنا لديه الكثير على صحنه, ما مع كتاب نسيم البحر والجميع. |
| - Ama, haber yapımcısı olduğunu ve Sandy Breeze'de kaldığını bildiğim için, seçenekleri azaltmayı başardım. | Open Subtitles | ولكن بما انني كنت اعلم بانه منتج اخبار وكان يقيم نسيم ساندي ضيقت دائرة البحث |
| Bak, Jasmine Breeze, daha fazla param yok. | Open Subtitles | إسمعِ, ياسمين بريز أنا لا أملك أي مال آخر |
| Kesinlikle Bayou Breeze. Benim favorim. | Open Subtitles | "بالتأكيد شراب "بايو بريز إنه المفضل لدي |
| İstersen onun yerine sea Breeze ısmarlayabiliriz. | Open Subtitles | لأنه يمكننا أن نحضر لكِ الفودكا بالجريبفروت |
| ## Scrumptious as the Breeze across the bay | Open Subtitles | جميلان كنسمة عليلة مرت على الخليج |
| Like a flower bending in the Breeze | Open Subtitles | # مثل زهرة تنحني في النّسيم # |
| Beğendiği şarkı, Seals and Crofts'dan "Summer Breeze". | Open Subtitles | اغنيتها المفضلة هي " نسيم الصيف " لسيلز و كروفتس |
| kolaylaştır hep Bay Breeze. | Open Subtitles | تجعل من السهل دائما خليج نسيم. |
| Az önce lsland Breeze Gayrimenkul Şirketi'yle konuştum. | Open Subtitles | " لقد تحدثت بالهاتف مع ممتلكات عقار " نسيم الجزر |
| - Bugünün Boca Breeze? sini okudunuz mu? | Open Subtitles | -هل قرأتم نسخة اليوم من "نسيم بوكا"؟ |
| Seni Tahiti'ye yollayacak Sea Breeze kokteyli hazırlardı. | Open Subtitles | لقد قام بعمل نسيم البحر الذي أخذك إلى (تاهيتى) |
| "Summer Breeze" benim çok beğendim bir şarkıdır. | Open Subtitles | نسيم الصيف هي اغنيتي المفضلة |
| Hayır, hayır. Aslında Bay Breeze çok yardımcı oldu. | Open Subtitles | كلا، كان السيد "بريز" عونا عظيما. |
| Breeze ve Kanan için sokak köşelerinde mal sattığımız günlerden bu günlere geldik. | Open Subtitles | من العمل في الزاوية ل ( بريز ) و ( كانان) كل هذا جلبنا الى هنا |
| Baban Breeze'in saat yedide "Jeopardy'i" izlemek için burada olacağını biliyordu. | Open Subtitles | كان والدك يعرف أن (بريز) سيكون هنا عند الساعة السابعة لمشاهدة برنامج ما |
| Bayou Breeze almayı düşünüyorum ama siz ne önerirsiniz? | Open Subtitles | "لمشروب "بايو بريز لكن ما رأيكِ؟ |
| Çünkü sekiz haftadır seni izliyorum ve sea Breeze kokteylinden başka bir içki ısmarladığını görmedim. | Open Subtitles | لأنني تتبعتك لثمن أسابيع الآن و لم أراكِ تطلبين شيئاً سوى الفودكا اللعينة بالجريبفروت |
| Bay Breeze dışında her şey olabilir. | Open Subtitles | - شمبانيا؟ - أي شيء عدا الفودكا بالأناناس - حسناً |
| ## A gentle Breeze from Hushabye Mountain | Open Subtitles | نسمة عليلة قادمه من جبل الطفولة |
| Like a flower bending in the Breeze | Open Subtitles | # مثل زهرة تنحني في النّسيم # |