| Şu dondurucu adamı ve senin kankan Bridgit'i bulduk, şey yapan. | Open Subtitles | وأمسكنا بهذا الشخص وصديقتك (بريدجيت) التي تشعل النار في أي شيء |
| Bridgit'e köle muamelesi yaptılar resmen. Duvara zincirlediler. | Open Subtitles | ويعاملون (بريدجيت) وكأنها عبدة، يُقيدونها بالجدار |
| Arkadaşım Bridgit, yanmayan bir kıyafet yaptı. | Open Subtitles | صديقتي تلك، (بريدجيت) قررت بناء بِذّة ضد النار |
| Bridgit, ucube olmakta sorun yok. | Open Subtitles | بريدغيت)، لا يوجد خطا) ما في كونكِ غريبة الأطوار |
| Penguen'e Bridgit'in nerede olduğunu bildiğini ve buluşmak istediğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | أنتِ ستخبرين البطريق بأنكِ تعرفين مكان (بريدغيت) وأنكِ ترغبين في لقائه |
| Kız kardeşleri Bridgit ile takılırdım çocukken. | Open Subtitles | اعتدت التسكع مع أختهم (بريديجت) عندما كنت صغيرة ... |
| Kardeşleri Bridgit ile takılırdım eskiden. | Open Subtitles | اعتدت التسكع مع أختهم (بريديجت) |
| ...Victor, Bridgit gibi ucubeler yönetimdeyiz. | Open Subtitles | (فيكتور) و(بريدجيت) غريبي الأطوار! هم الذين يتولون المسئولية |
| Neyse, kendine iyi bak Bridgit. | Open Subtitles | علىأيحال... اعتني بنفسك يا (بريدجيت ... ) |
| Merhaba Bridgit. | Open Subtitles | مرحبا يا (بريدجيت) |
| Teşekkürler Bridgit. | Open Subtitles | شكراً يا (بريدجيت) |
| Bridgit, kaç! | Open Subtitles | (بريدجيت)! |
| Bridgit geri döndü. | Open Subtitles | (بريدجيت) عادت |
| Selina aradı. Bridgit'i bulmuş. | Open Subtitles | لقد إتصلت (سيلينا) لقد عثرت على (بريدغيت) |
| Onun adı Bridgit. | Open Subtitles | إسمها هو (بريدغيت) |
| Bridgit, kaçmalısın. | Open Subtitles | (بريديجت) عليكِ الجري |
| İsmi Bridgit Pike. | Open Subtitles | اسمها (بريديجت بايك) |