| Onunla senin Brooke'la geçirdiğinden fazla zaman geçirmedim ki hiç. | Open Subtitles | أنا لا أقضي معه وقتاً طويلاً بقدر ما كنت تقضيه مع بروك. |
| Brooke ile olan arkadaşlığımı yok eden şey o duygulardı. | Open Subtitles | حسناً هذه المشاعر هي التي افسدت صداقتي مع بروك |
| Bugün bir dersi Brooke Davis ile beraber geçirdim ve bir şey öğrendim. | Open Subtitles | اليوم قضيت ساعة واحده مع بروك دايفس, وتعلمت شيء |
| Bak, Brooke ile yattım, çünkü sarhoştu ve ben de şerefsizin tekiydim. | Open Subtitles | أسمعي لقد فعلت مافعلته مع بروك لأنها كانت ثملة |
| Yad etmek mi istedin, yoksa yarın Brooke ile beraber yapacağın Los Angeles seyahati için eşyalarını toplamaktan kaçmak mı? | Open Subtitles | شعور عاطفي أو تريدين مني فحص سيارتك من أجل رحلتك غداً الى لوس أنجلوس مع بروك غداً؟ |
| - Brooke. - Brooke'la aynı fikirdeyim. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا أتفق مع بروك اللحم الكندي |
| Brooke'la Jamie'nin yetenek gösterisine gitmeliydim. | Open Subtitles | ألم يكن علينا الذهاب الى حفل مواهب جيمى مع بروك |
| Hatta o ve Brooke'un birlikte olduğu bir görüntü bile buldum. | Open Subtitles | اعتقد اننا لدينا فيديو لة مع بروك فى مكان ما |
| Hey, bekle biraz. Henüz Brooke'la konuşmadım. | Open Subtitles | هيي، إنتظري دقيقة أنا لم اتحدث مع " بروك " بعد |
| Ama hala bu kocaman evde tek başına oturuyorsun ve ben de Brooke'la aynı yatak odasına tıkışmış durumdayım. | Open Subtitles | و لكنك مازلت تعيش بمفردك فى هذا المنزل الكبير (و أنا مازلت محشورة فى غرفة نوم واحدة مع (بروك |
| Brooke ile konuştun mu? | Open Subtitles | هل تحدثت مع بروك ؟ هل هو حقيقي ؟ |
| "Brooke'la bir kez daha deneyeceğim, Brooke Davis." Araya karışmış. | Open Subtitles | "سأحاول مرة أخرى مع بروك" -- بروك ايفس ,حسناً-- |
| Salla gitsin. Uh, bilirsin, aslında, bu gece Brooke ile planlarım vardı. | Open Subtitles | بالواقع لدي خطط مع بروك الليلة |
| Ciddiyim. Hangi tür bir salak Brooke Davis'i elinden kaçırır. | Open Subtitles | أي نوع من الأغبياء يتعامل بصورة رديئة مع (بروك ديفيس)؟ |
| Ortağınız Brooke ile ilgili konuşana dek hatırlamamıştım. | Open Subtitles | لم أتذكر إلا عندما تحدث شريكك مع بروك |
| Brooke Shields'la bir film yapıyorum Daha iyisi olamazdı. | Open Subtitles | أصوّر فيلم تلفزي مع (بروك شيلدز) لا يمكن للأمور أن تمشي أفضل |
| Seni seçerken aslında Brooke'un işini bozmaya çalıştığımı biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | . لقد كنت على وشك المشاجرة مع (بروك) عندما اخترتك |
| Dur biraz. Söylesene, Brooke'la olayınız nedir sizin? | Open Subtitles | حسناً ، ما خطبك مع (بروك) ، على أى حال ؟ |
| Brooke, erkekler çocuk gibidir. Biliyor musun? Onlar... | Open Subtitles | إسمعي إن الرجال كالأولاد علي أن أتحدث هكذا مع (بروك) و أنا أحبك كثيراً |
| Brooke'a katılan ve benim... gitmemi isteyenler ellerini kaldırsın. | Open Subtitles | شكراً لك حسنا يا أعضاء الفريق بالمختصر نريد منكم أن تتخذوا قراراً من منكم مع (بروك) و يقول أنه علي أن أترك الفريق ؟ |