| Yani Bu anahtarın açtığı şeyi bulmaya gideceğiz demektir. | Open Subtitles | وعلينا أن نسعى لمعرفة ما يفتحه هذا المفتاح |
| Yani Bu anahtarın açtığı şeyi bulmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | لذا علينا أن نسعى لمعرفة ما يفتحه هذا المفتاح |
| Bu anahtarın açtığı kasayı bulun. | Open Subtitles | ابحثي عن المصرف الذي يعود إليه هذا المفتاح |
| Bu anahtarın açtığı yer neresiyse, burada değil. | Open Subtitles | مهما كان مايفتحه هذا المفتاح ، فهو ليس هنا |
| Yani anahtarı sırtında taşıyorsa Bu anahtarın arkasında olduğu anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | إذاً، إن كان يحمل المفتاح على ظهره، هل هذا يعني ذلك المفتاح على ظهره؟ |
| Bakın, Bu anahtarın sahibini tanıyorum ama sizler o kişi değilsiniz. | Open Subtitles | أنظر,أنا أعرف الرجل اللذي يملك هذا المفتاح و انت لست ذلك الرجل |
| Bu anahtarın kilidini bulmak bir mucize olur. | Open Subtitles | أن تجد ما يناسب هذا المفتاح قد تكون معجزة |
| Gerçek cevaplar Bu anahtarın uyduğu kapının ardında yatıyor. | Open Subtitles | الاجوبة الحقيقية توجد حيث يفتح هذا المفتاح |
| Kadın bana 20 dolar verdi ve Bu anahtarın size ait olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أعطتني 20 دولاراً وأخبرتني بأن هذا المفتاح لك |
| Bu anahtarın eski iş arkadaşlarıyla ilgili elindeki tüm kirli çamaşırları dökeceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أن هذا المفتاح يكشف أيًا كانت المصائب التي فعلها زملاؤه القدامى |
| Tuhaf... Bu anahtarın onca yıl sonra ortaya çıkması. | Open Subtitles | من الغريب أن يظهر هذا المفتاح بعد مرور كل هذه السنوات |
| Bu anahtarın uyduğu kilitli bölme nerede? | Open Subtitles | ...أين الخزانة التى يقوم هذا المفتاح بفتحها؟ |
| Bu anahtarın kime ait olduğunu biliyorum. Tabii sen de. | Open Subtitles | أنا أعرف لمن هذا المفتاح وكذلك أنت |
| Bu anahtarın nereyi açtığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد معرفة ما يفتحه هذا المفتاح |
| Bu anahtarın nereyi açtığı hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديكِ اي فكرة لمَ هذا المفتاح ؟ |
| Bu anahtarın tahminen on yıl önce dövüldüğünü söyleyebilirim. | Open Subtitles | أقول أنّ هذا المفتاح قد صِيغ، ربّما... قبل عقد من الزمن. لقد أجبتُ على أحجيتك. |
| Noah, cihazı, Bu anahtarın ait olduğu dolaba saklamış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو بأنّ (نوا) قام بإخفاء الجهاز بخزانة يفتحها هذا المفتاح |
| Bu anahtarın nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أين ذلك المفتاح |