| Ebeveyn böcekler genelde yavrularıyla ilgilenmez, ama bu böcek farklı. | Open Subtitles | والدان الحشرات لا يرعون ذُريتهم في العادة، لكن هذه الحشرة مُختلفة. |
| Bu olayın doğada olmasını sağlayabilirsek bu böcek vampirlerin merkezi sinir sistemini yok eder. | Open Subtitles | لو تمكنا من نشر هذا الشيء ستقوم هذه الحشرة بمحو الجهاز العصبي المركزي لمصاصي الدماء |
| Larvalarını kesiklerin ve açık yaraların içine bırakarak üreyen bu böcek, genelde ölümcül sonuçlara yol açmaktadır. | Open Subtitles | لكنها تشكل خطراً قاتلاً للإنسان والمواشي على حد سواء هذه الحشرة الشريرة تضع يرقاناتها في الجروح المفتوحة وغالباً ما تكون النتائج مميتة |
| Olan şu: bu böcek kışın soğuk hava tarafından kontrol altında tutuluyor. | TED | مايحصل هو ان هذه الخنفساء متحكم بها من قبل الطقس البارد في الشتاء. |
| Şu ana kadar uzun yıllardır, bu böcek popülasyonunu kontrol altında tutacak kadar soğuk hava olmadı. | TED | لسنوات عديدة الى الآن, لم يحصلو على البرودة المناسبة للتحكم باعداد هذه الخنفساء. |
| bu böcek tuhaf bir felce sebep oldu. | Open Subtitles | هذه الحشرة لدغتني وسببت لي حساسية غريبة |
| bu böcek benim odamdaydı. | Open Subtitles | هذه الحشرة كانت في غرفتي |
| Skelter Böceği olarak bilinen bu böcek hakkında bilgisi olan veya onu gören varsa 711'i tuşlayarak Sınır Bilim Departmanı'na ulaşsın. | Open Subtitles | "إن كنت تعرف معلومات عن هذه الحشرة المعروفة بالخنفساء المندفعة" "اتصل، رجاءً بالرّقم 711 واطلب قسم (الهامشيّة)" |
| Ama o bu böcek değil. | Open Subtitles | لكنه ليس هذه الحشرة - |
| Bu sırada, bu böcek mis kokulunektardan büyülenmektedir. | TED | في هذه الأثناء، يغري الرحيق ذو الرائحة الزكيّة هذه الخنفساء. |