| Gina, Bu benim işim. Orda öyle hiddetlenemezsin. | Open Subtitles | جينا هذا عملي لا يمكنك أن تكوني همجية هناك |
| Bu benim işim. Kevin'in Araba Dükkanı. | Open Subtitles | لا , هذا عملي ورشة كيفين لتصليح السيارات |
| Ben yazmaya devam edeceğim çünkü Bu benim işim. | TED | سأواصل الكتابة على أي حال لأن هذا هو عملي. |
| Bir dakikada dönerim, Bu benim işim | Open Subtitles | سأكون معك خلال لحظات ، إنه عملي |
| Öldürmekten hoşlanmıyorum, ama Bu benim işim. Birisi bunu yapmak zorunda. | Open Subtitles | لا أستمتع بالقتل ، بل هذه وظيفتي البعض عليهم القيام بذلك. |
| - Bu benim işim. - Buna kafanı gömme. | Open Subtitles | هذا عملى انة صندوق الرمال الملعون الذى تضعية على رأسك |
| Hayır, beni dinlemiyorsun. Bu benim işim. | Open Subtitles | لا أنت لا تسمع لما أقوله هذا ما أفعله بالضبط |
| Yapma, Bu benim işim. Uzun süredir yapıyorum bu işi. | Open Subtitles | أعني، بربّك، هذا عملي أفعل هذا منذ وقت طويل |
| Anlamak zor olmadı. Herşeyden önce Bu benim işim. | Open Subtitles | لم يكن صعب علي معرفة ذالك هذا عملي على أية حال |
| Bu benim işim ve etrafta serserilik yapıp başına bela alan siz etrafımda olamazsınız. | Open Subtitles | هذا عملي,ولا استطيع التحامق معكم في الانحاء تدخلونني في مشاكل |
| Bu benim işim. Üzgünüm canım, senin hakkında da yazmışlar. | Open Subtitles | هذا عملي ويؤسفني انهم كتبوا عنك مرة اخرى ياحبيبتي |
| Bu benim işim artık. | Open Subtitles | هذا عملي الآن لأنها ليست معركة تبادل نيران |
| Bu benim işim. Bunun için bana para ödeniyor. Sefilce, ama bunun için para alıyorum. | TED | هذا هو عملي.اتقاضى أجرًا لفعله. مذقعٌ للغاية, لكنني اتقاضى اجرًا للقيام به. |
| Savunurdum, çünkü Bu benim işim, biliyorsun. | Open Subtitles | سأفعل يا آرثر لأن هذا هو عملي. أنت تعلم؟ |
| Bu benim işim. Onların babası benim. Zırvalık ustasıyım. | Open Subtitles | إنه عملي ، أنا أبوهم أنا سيد الهراء |
| Bana kızacaksın.... ...ama Bu benim işim ve bunu tehlikeye atacağım. | Open Subtitles | ,حسنا ستقوم بالصراخ عليّ ولكن هذه وظيفتي وانا سأقوم بالمخاطره بها |
| Bu benim işim! İyi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | هذا عملى.اريد أن افعله على أكمل وجه. |
| Gittikçe karışıyor. Sakin! Bu benim işim. | Open Subtitles | ـ هذا سيكون مشوشاً ـ أهدئي، هذا ما أفعله |
| Göstermez zorundayım, Bu benim işim. | Open Subtitles | أنا مضطر لعرضه إنها وظيفتي لا فرار من ذلك |
| Evet, Bu benim işim. | Open Subtitles | نعم، أنه عملي نعم، أنه عملي اللعين تعرفين ذلك |
| Bu... benim işim. | Open Subtitles | حسناً إنّها ... ... إنّها وظيفتي |
| Bu benim işim. Her ayın sonunda herkesin kirasını toplarım. | Open Subtitles | هذه هي وظيفتي ان اجمع الايجار من الجميع في نهايه كل شهر |
| Chandler, Bu benim işim. | Open Subtitles | تشاندلر، هذا شغلي. |
| - Bu benim işim. - Bizim de işimiz. | Open Subtitles | هذا هو عملى هذا هو عملنا أيضا |
| Elbette Bu benim işim. | Open Subtitles | بالطبع ذلك هو عملي , كما تعلم |
| - Bu benim işim. | Open Subtitles | انت كنت تقوم بإصلاح اغراضه لان ذلك عملي |
| Bu benim işim... benim görevim Brian'ın uygun gördüğüm kişilerle zaman geçirmesi. | Open Subtitles | انه عملي انها مهمتي ان ارى مع من يتكلم ويتسكع |