| bu binadaki birisi buna benzer bir şey üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | شخص ما في هذا المبنى يعمل على شيء مثل ذلك |
| bu binadaki hedefi ıskalayan ilk ajanın sen olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | مهلًأ، هل تعتقدى أنك أول ناشطة فى هذا المبنى تخطئ ؟ |
| Az önce bu binadaki en değerli şeyin sadece para olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد أدركت للتو المال ليس الشيء الوحيد الذي له قيمة في هذا المبنى |
| Eğer sizi bir kez daha oğlumun yakınlarında görürsem sizi ve bu binadaki herkesi dava ederim. | Open Subtitles | وإن اقترب أحدكم من ابني مجددأً ، أقسم بالله أني سأقاضيكم وجميع من في هذا المبنى |
| Devrimci kardeşlerimiz özgürlüklerine kavuştuklarında, bu binadaki rehineler, çatıya götürülecek ve helikopterlerde bize | Open Subtitles | عندما يكون هؤلاء الاخوة والأخوات الثوريينِ أحرار ستأخذ الرهائن في هذه البنايةِ إلى السقفِ وَيُرافقونَنا في المروحياتِ |
| bu binadaki bir yerde rehin tutulmuş. | Open Subtitles | كانت مُحتجزة رهينة في مكانٍ ما في ذلك المبنى. |
| Örneğin, bu binadaki asansörler büyük olasılıkla bunlardan biri tarafından kontrol ediliyor. | TED | على سبيل المثال المصاعد في هذا المبنى على الاغلب يتم التحكم فيها عن طريق واحد من هذه |
| bu binadaki öteki insanlar sıradan insanlardır, buna engel olamazlar, fakat o adi biri, ve bu da bir karakter meselesi. | Open Subtitles | الناس الآخرين فى هذا المبنى عاديون لا يستطيعون معه شئ ولكنه رجل فظّ ايضا |
| 60 tane AR-15, 30 tane M-4, 556'da kullanılan 6,000 kurşun ve üç düzine M-16, bu binadaki kasadan çalındı. | Open Subtitles | عدد 68 من عيار15و 30 من إم4 و 6000 ذخيرة حية من نوع 556 و 36 سلاح من إم 16 سرقت من خزينة هذا المبنى |
| bu binadaki Costello'nun kostebegiyle ilgili ne yapacaksin? | Open Subtitles | مفيد ؟ ماذا ستفعل بخصوص جاسوس كاستيلو في هذا المبنى ؟ |
| - bu binadaki insanların hayatı bundan ibarettir.. | Open Subtitles | نعم، حسناً. الناس في هذا المبنى بحاجة لقضاء وقت ممتع |
| Kafeteryaya gideceksin ve bu binadaki en aptal pislik sen değilmişsin gibi davranacaksın yoksa pencereyi açar ve seni aşağı atarım. | Open Subtitles | سوف ترجع إلى المطعم، وستدّعي أنّك لست، ابن العاهرة المغفّل في هذا المبنى |
| Tıpkı otomatik kapılar ve bu binadaki diğer aptal şeyler gibi. | Open Subtitles | مثل الأبواب الديناميكيه وكل شيء في هذا المبنى اللعين |
| Çünkü sistematik olarak bu binadaki herkesin arasını açıyorsun. | Open Subtitles | لأنك نظامياَ تنفر عنك كل شخص في هذا المبنى |
| Dostum başkanlığa adaylığını koyacak olsa ve bunu ilk ben yazmazsam bu binadaki hiç kimse beni bir daha ciddiye almaz. | Open Subtitles | هل بمعرفتي بترشيح الرئاسة وعدم كتابتي أولاً لا أحد في هذا المبنى |
| bu binadaki bine yakın kişi senin yanında. | Open Subtitles | هناك حوالي الف شخص فى هذا المبنى يقفون معكي الان |
| bu binadaki tüm ışıkları 400 yıl boyunca yakabilir miydi? | Open Subtitles | فيمكنها أن تزود هذا المبنى بالطاقة لمدة 400 سنة |
| Arthur'la yapmaya kafa yorduğunuz darbeye karşı bu binadaki herkes deste vermiyor. | Open Subtitles | ليس جميع من في هذا القسم موافقون على الانقلاب الذي تحاولين انتي وآرثر القيام به |
| Aman Tanrım, zemin kattan çatı katına kadar bu binadaki... | Open Subtitles | اللورد الجيد، شعّثتُ كُلّ رئيس شاب في هذه البنايةِ |
| Burada gördüğünüz üzere, yerde biraz doğrudan ışık var, ama bunun nereden geldiğini kolayca anlayabilirler. Ve bu binadaki insanların | TED | كما ترون هنا ...هناك بعض الضوء المباشر على الأرض ، ولكن يمكن بسهولة تعين موقع دخوله وبتصميمهم هذا .. سمحوا للناس في ذلك المبنى |