| Düzinelerce fırlatma simulasyonuna girdim ama... daha önce Bu duvar gözüme hiç çarpmamıştı. | Open Subtitles | قمت بالإنطلاق البديل عشرات المرات من قبل لكني لم ألحظ أبدا هذا الجدار |
| Bu duvar hareket edip bizi ezecek. Kara köprüsüne gitmemiz gerek. | Open Subtitles | هذا الجدار سيواصل المُضيّ حتّى يسحقنا، ينبغي أن نصل للجسرِ الأرضيّ. |
| Asla bu duvardan çağırma demiştim! Bu duvar listede yok. | Open Subtitles | لقد أمرتك بألا تتصلى بى أبداً على هذا الجدار هذا الجدار غير مُدرج على اللائحة |
| Babamın ölmeden hemen bir mesaj kazıdığı Bu duvar hâlâ sağlam duruyor. | Open Subtitles | هذا الحائط ما زال موجودا حيث حفر ابي الرسالة قبل ان يموت |
| "Bu duvar neden burada Baş Kahya ?" | Open Subtitles | لماذا هذا الحائط هنا .. كبير أمناء البلاط؟ |
| Eğer Bu duvar olmasaydı aynı yatakta yatıyor olacaktık. | Open Subtitles | لولا وجود هذا الجدار الفاصل لنمنا في السرير ذاته |
| Bu duvar yıkıldığında canınızın bağışlanacağını beklemeyin. | Open Subtitles | عندما ينهار هذا الجدار لن يكون هناك من حائل |
| Bu duvar yıkıldığında canınızın bağışlanacağını beklemeyin. | Open Subtitles | عندما ينهار هذا الجدار لن يكون هناك من حائل |
| Bu duvar tamir edilecek... ve yine istediğiniz gibi olacak. | Open Subtitles | هذا الجدار سيتم تصليحه وسيعود تماماً كما تردينه |
| - Çok değil. Ama Bu duvar kalkacak. | Open Subtitles | ليست كبيره ولكن سأقوم بكسر هذا الجدار هنا |
| Bu duvar benden önce yıkılmalı ya da onu yıkmaya çalışırken ölürüm. | Open Subtitles | هذا الجدار يجب أن ينكسر أمامي ! أو سأموت وأنا أحاول كسره |
| Bir, Bu duvar eski bir kalıntı. | Open Subtitles | الاولى : هذا الجدار قديم وخربان |
| Bu duvar tam onun üstüne inşa edilmiş. | Open Subtitles | وقد بنى هذا الجدار فوقه مباشرة |
| Bu duvar... çok gerilime ve kargaşaya... neden oldu. | Open Subtitles | هذا الجدار الذي أصبح بؤرة للتوتر |
| Bu duvar beş altı metre yüksekliğinde olmalı. Onunla kal. | Open Subtitles | يجب أن يكون هذا الحائط طوله 5 أو 6 متر، اعملوا عليها |
| Bu duvar belalı. | Open Subtitles | هذا الحائط يجلب النحس لن اجلس قريبا من هذا الحائط |
| Bu duvar seni azgın ayılardan korurken... hiç şikayet etmiyordun ama. | Open Subtitles | لم تشتكي من هذا الحائط عندما حماك من دب كبير ذو فم مليء بالعلكة |
| Bu duvar çıkan İki çok büyük birinin . | Open Subtitles | شخصان كبيران للغاية يخرجون من هذا الحائط |
| Bu duvar yıkılacak. | Open Subtitles | إذن، هذا الحائط يتجه للأسفل، وهذا يعطينا. |
| Bu duvar, diğerinin adeta bir yansıması. | Open Subtitles | هذا الحائط قريب جداً بل هو انعكاس لهذا الحائط هنا |
| Yani Bu duvar kireçle birbirine tutturulmuş kafa taslarından yapılmış, ve Aztek'lerin büyük Tzompantli'si ile alakalı veya bir parçası. | Open Subtitles | إذاً هذا حائط مُصنوع من الجماجم مُرتبطة في صف و هي مُرتبطة أو تُعدُّ جُزء |