| bu görüşmenin yol açacağı nahoş durumdan kendimi sıyırmaya çalıştığımı düşünme. | Open Subtitles | لا تظن أنني أحاول التخلص منك بهذه الطريقة الغريبة الصعوبة التي من الممكن أن يسببها هذا اللقاء |
| bu görüşmenin bir rastlantı olmadığını anlıyorum. | Open Subtitles | لقد أدركت سلفاً أن هذا اللقاء ليس مصادفة |
| Bu size ne kadar güvendiğim ve bu görüşmenin ikimiz için de ne kadar önemli olduğunu gösterir valim. | Open Subtitles | أفترض أن ذلك يثبت حجم الثقة التي أضعها بك أيها الحاكم ومدى أهمية هذا الاجتماع بالنسبة لكلينا |
| Ben ikinize de katılmıyorum. bu görüşmenin sorumluluğunu ben alıyorum. | Open Subtitles | سوف اكون مسؤولا عن هذا الاجتماع |
| bu görüşmenin gayesi, üstün kişiliğinizle onu etkilemektir. | Open Subtitles | هذه المقابلة غرضها أن تؤكد له قوة شخصيتك تجعله يحسّ بتفوقك |
| bu görüşmenin kapsamı tarafımdan bölge savcısına açıklıkla anlatıldı. | Open Subtitles | لقد أوضحتُ نطاق هذه المقابلة للمدّعي العام. |
| Sen de bu görüşmenin nerede, ne zaman olacağını öğreneceksin. | Open Subtitles | مهمتك ان تعرف اين و متى سيحدث هذا اللقاء |
| Başkan bu görüşmenin bir pazarlık olduğunu düşünmüyordu. | Open Subtitles | ربما العمدة واضح له تماماً أن هذا اللقاء ليس للتفاوض |
| Çok önemli şeyler bu görüşmenin sonucuna bağlı. | Open Subtitles | الكثير من الأمور تعتمد على نتائج هذا اللقاء. |
| bu görüşmenin meşru görünmesini sağlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا بجعل هذا الاجتماع يبدو شرعيًّا. |
| Vali Nichols, bütün bu gizlilik için üzgünüm. bu görüşmenin hassasiyetini anladığınızdan eminim. | Open Subtitles | أنا واثقة أنك تدرك حساسية هذا الاجتماع |
| Kusura bakmayın Bay Wyatt bu görüşmenin şirketimle Birleşik Devletler ticaret kontenjanı hakkında olacağını zannediyordum. | Open Subtitles | (أعتذر ، سيد (وايت انا كان عندي انطباع أن هذا الاجتماع كان عن شركتي وسوق التبادل التجاري في الولايات المتحدة |
| - bu görüşmenin... | Open Subtitles | أعتقدت بانه هذا الاجتماع |
| bu görüşmenin amacı kaçırılışını aydınlatmak ve onun yardımıyla kaçıranların yerini belirlemekti. | Open Subtitles | ان الغرض من هذه المقابلة هو الحصول على تقرير عن إختطافه ولمساعدته في تحديد مكان خاطفينه |
| bu görüşmenin bittiğine inanıyorum. | Open Subtitles | إنني على ثقة أنّ هذه المقابلة قد انتهت |
| bu görüşmenin siyasi bir sabotaj olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه المقابلة عمل تخريبي سياسي |