| Bu kadınlar seninle aynı şekilde davranılmayı hak etmiyorlar mı? | Open Subtitles | هؤلاء النسوة يستحقون بان يعاملوا بنفس الطريقة التي عملتي بها؟ |
| Bu kadınlar ilk yardımı ve kendi anayasal haklarını öğreniyorlar. | TED | هؤلاء النسوة هنا يتدربن على الاسعافات الاولية ويتعلمن عن حقوقهم الدستورية. |
| Ve şunu unutmamalısınız, Bu kadınlar 20. yüzyılın en büyük zulümlerinden kurtuldu. | TED | وعليك أن تتذكر، تلك النساء نجت من أسوأ الأعمال الوحشية خلال القرن العشرين |
| Bu kadınlar kaslı bir ünlü görünce, kendini kaybediyor. | Open Subtitles | اري تلك النساء لحمة بقر و كعكه من المشاهير و سوف يصابون بالجنون فورا |
| Mart ayında bir gün Bu kadınlar geleneksel renkli tozları alarak birbirlerini boyuyorlar. | TED | وفي هذا اليوم الوحيد في مارس، تأخذ هذه النساء مسحوق الألوان الخاص بالاحتفال ويلون بعضهن. |
| Bu kadınlar çılgın. Ve Eve de öyle. | Open Subtitles | هاتان المرأتان مجنونتان و إيف كأنها ليس لديها ما يكفيها بالفعل |
| Bu kadınlar güneybatı Çin'den Mosuolar. | TED | أولئك النساء الذين يدعون بالموسو من جنوب غرب الصين |
| Bu kadınlar Amerika' da olmaktan bile çok mutlu olurlar. | Open Subtitles | أعني، أن هؤلاء النساء سيكُن ممنونات لمجرد مجيئهم إلى هنا |
| Evet, ama Bu kadınlar ateşteler, ve yardımımıza ihtiyaçları var. | Open Subtitles | لكن هؤلاء النسوة يشعرن بالحر ويريدون ان نساعدهم |
| The Sunday Comet soruyor, Bu kadınlar şimdi nerede? | Open Subtitles | 'صحيفة كوميت الأحد تسأل: 'اين هؤلاء النسوة الآن ؟ |
| Şaşmam. Bu kadınlar gizlenmeyi bilir. | Open Subtitles | حسنا هذا ليس مفاجئا هؤلاء النسوة يعرفن كيف يكن متحفظات |
| Neden Bu kadınlar şişman bir erkekle evlenmez? | Open Subtitles | لماذا لا تقبل تلك النساء الزواج برجل سمين ؟ |
| O kadar da kötü değildi. Bu kadınlar neden hep şikayet ederler anlamam. | Open Subtitles | لم يكن ذلك سيئا، لا أعلم لم تلك النساء يشتكين دائما. |
| Öncelikle, Bu kadınlar dava açmadan anlaşmaya çalışacağız. | Open Subtitles | أولاً سنحاول تسوية القضية مع تلك النساء قبل ان يقاضونا |
| Eğer Bu kadınlar sorun çıkarırsa onları mızraklarız. | Open Subtitles | إذا كانت هذه النساء ستسبب لنا المتاعب فسوف نقتلهم |
| Bu kadınlar için gözyaşı döktün. Ama elinde benim bildiğim bir şeyi bilmeme ayrıcalığın var: | Open Subtitles | أنت تندب هذه النساء ، ولكنك لا تمتلك ترف معرفة ما أعرفه. |
| Bu kadınlar senin çıIdırtacaklar. - Buhran geçireceksin. | Open Subtitles | هاتان المرأتان سيقودانك للجنون، ستصاب بإنهيار |
| Ee ne var Brian, Bu kadınlar seni anlayamaz mı sanıyorsun? | Open Subtitles | إذاً , أنت تظن أن أولئك النساء لا تفهمك؟ |
| Bu kadınlar ve genç adamlar dünyanın değişik yerlerindeki İranlıları birleştirdi. | TED | هؤلاء النساء وهؤلاء الشبان وحدوا الايرانيين في جميع أنحاء العالم، في الداخل والخارج. |
| Ve şimdi Bu kadınlar, mülkiyetleri üzerinden her yıl kâr eden bir şirketten kâr payı alıyorlar, ki epey zamandır durum bu kâr ediyorlar. | TED | وتحصل هؤلاء السيدات على مكاسب مقابل ملكيتهن كل عام عند حصول الشركة على أرباح، وذلك يكون في معظم الأعوام. |
| Bu kadınlar resmen online yaşamışlar. | Open Subtitles | حسنا,تلك النسوة تقريبا كن يعشن على الإنترنت |
| Bu kadınlar burayı parçalayacak . | Open Subtitles | هؤلاء النِساءِ سَيُمزّقنَ هذا المكانِ على حِدة. |
| - Bu kadınlar seçmen. | Open Subtitles | دعني أخبرك.. أصوات هؤلاء النّساء |
| Ama Tanrı'dan baştan başlamayı istedim ve saniyeler sonra Bu kadınlar geldi. | Open Subtitles | ولكن انظروا، طلبت من الله فرصة ثانية وبعدها بثواني، ظهرا هاتان السيدتان. |
| Tanrı aşkına, Bu kadınlar sadece susturulmadı. | Open Subtitles | هذه النسوه لم يُقتلن لكي لا يفشوا سراً |