| Kimin haklı olduğunu göreceğiz. bu kediler seni öldürecek. | Open Subtitles | هذه القطط ستقضي عليك بشعرها والبراغيث العالقة بها |
| İşte bu. bu kediler yerel mezar kazıcıları. Ah, evet, evet, evet. | Open Subtitles | هذا هو هذه القطط تعمل حفارين بالمقابر اوه نعم نعم هذا الزر انا الذي اصنعه |
| Evlat, bu kediler hızlı, sen daha hızlı olmalısın. | Open Subtitles | كما لم أكن من قبل بني، هذه القطط سريعة عليك أن تكون أسرع |
| Ev sahipleri, bu kediler yüzünden evlerinin değerinin düşeceğinden şikayet etmişler. | Open Subtitles | تذمر السكان من تلك القطط لأنها قد تُخفض قيمة منازلهم على حد قولهم |
| bu kediler gözlerimi yaşartıyor ve dilimi kaşındırıyor. | Open Subtitles | تلك القطط تجعل عيناي تدمع ولساني متحسس |
| Bahse girerim bu kediler, soygunun arkasındakilerdir. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا القط لص ويهرب أمام اعيننا |
| Şimdi her şeyi görebiliyorum. bu kediler hakkında tanıdık gelen bir şeyler var. | Open Subtitles | الآن فهمت هناك شيء مألوف مع هؤلاء القطط الطائرة |
| Şimdi, biz kaplanları bildiğimiz kadar balıkçı kedilerini bilmiyoruz fakat öğrendiğimiz şey şu ki bu kediler küresel önemdeki ekosistemin ve koruma için güçlü bir görsel misinanın amiral gemisi olabilirler. | TED | الآن، نحن لا نعرف قطط الصيد كما نعرف النمور، ولكن ما تعلمناه هو أن هذه القطط يمكن أن تكون أحد الأنواع الرئيسية بالنسبة لنظام بيئي مهم عالمياً، وطعماً بصرياً مرفقاً مع خط قوي مخصص لحماية البيئة. |
| Tüm bu kediler sadece kertenkele yiyorlar. | Open Subtitles | غالبا ما تأكل هذه القطط السحالي |
| bu kediler benini evladım! Kimse alamaz onları! | Open Subtitles | هذه القطط أطفالي و لا أحد سيأخذهم مني |
| Aha! İşte bu. bu kediler yerel mezar kazıcıları. | Open Subtitles | هذا هو .هذه القطط تعمل حفارين بالمقابر |
| Bahse girerim bu kediler, soygunun arkasındakilerdir. | Open Subtitles | لقد هزمت هذه القطط التى بجوار اللصوص |
| Fakat bu kediler onu benim için topraktan çıkardığında, | Open Subtitles | ولكن عندما تكتشف هذه القطط مكانه لي |
| - bu kediler ne yapıyor arkanda? | Open Subtitles | -ما الذي تفعله هذه القطط خلفك؟ |
| Organlarını yalar bu kediler. | Open Subtitles | هذه القطط تلعق أعضائها الخاصة |
| bu kediler sadece heykel. | Open Subtitles | تلك القطط مجرد تماثيل |
| - Anlamıyorsun, tüm bu kediler arıza olduğunu. | Open Subtitles | ألا تفهم خطأ تلك القطط |
| I inanmıyorum, bu kediler, hem de bizi ve yağmurluk kullanılan | Open Subtitles | لا أصدق بأن تلك القطط خدعتنا و(ماك) أيضًا |
| Bütün bu kediler ve fare. | Open Subtitles | كل هذا القط والفأر. |
| bu kediler hakkında tanıdık gelen bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء مألوف مع هؤلاء القطط الطائرة |