| bu koltuğun performansımı gölgelemesini istemiyorum. | Open Subtitles | حتى لا يفوقني هذا الكرسي في الاداء الليلة |
| Ben de bu koltuğun seni baştan çıkarmaya yaramayacağını bilseydim ayakta beklerdim. | Open Subtitles | لو كنت أعرف ان هذا الكرسي صعب علي إغرائك منه لكنت أنتظرتك وانا واقفة |
| bu koltuğun harika bir buluş olmasını istiyorsun sorun değil. | Open Subtitles | تريد هذا الكرسي ان يكون أستكشاف عظيم |
| Ama bu koltuğun kullanışı çok pratik. Islak bir bezle silebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن تلك الأريكة عملية يمكنك تنظيفها بملابس مبللة |
| Madem açık konuşacağız bu koltuğun oldukça rahatsız olduğunu bilmelisin. | Open Subtitles | لتكون كل الأمور واضحة عليك ان تعلم ان تلك الأريكة ليست مريحة بالمرة |
| - bu koltuğun aksine. | Open Subtitles | -على عكس تلك الأريكة |
| Buna çok dikkatle bakın, bu koltuğun altında, "görülür" diyor. Evet. | Open Subtitles | انظر بعناية لهذه، يقول س" تحت هذا الكرسي" |
| bu koltuğun ne kadar rahatsız olduğunu hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم قط ان هذا الكرسي غير مُريح |
| Arkamı döndüm ve tam bu koltuğun üstündeydi.. | Open Subtitles | التفتت وكان هنا على هذا الكرسي |
| Peter bu koltuğun fiyatı 3 bin dolar! | Open Subtitles | َ(بيتر) ثمن هذا الكرسي 3000 دولار |