| Biz dinleyicileriz ve biz bestecileriz ve biz bize verilen bu parçaları kullanırız. | TED | نحن الجمهور ونحن الملحنون ونقتبس من هذه القطع التي تقدم لنا. |
| bu parçaları kullanarak şekilde gördüğünü kur. | Open Subtitles | باستخدام هذه القطع, أعد بناء هذا الشكل الموجود فى الرسم |
| bu parçaları almamızı çocuk sağladı. | Open Subtitles | إنّه الفتى المسئول عن حصولنا على هذه القطع. |
| Bu ceketi verimli bir şekilde dönüştürebilmek için bu parçaları kolayca çıkarıp hızlıca kumaşına ulaşmamız gerekir. | TED | لكن لكي نحسن إعادة تدوير سترة مثلها، نحتاج أن نزيل تلك الأجزاء بسهولة وأن نحرر القماش بسرعة. |
| Ancak bu üç şeyi bir araya topladığımız zaman, bizim için gerçek anlamda başarının ne demek olduğunu tanımlarız. Pusulanın bu parçaları olmadan yönümüzü bulmak imkansızdır. | TED | ذلك أننا عندما نجمع تلك الأشياء معًا، فإننا نستطيع تحديد المعنى الحقيقي للنجاح بالنسبة لنا. ويغدو الأمر مستحيلًا من دون تلك الأجزاء المختلفة من البوصلة، |
| Tüm bu parçaları ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | إذن، ما الذي تفعله بكلّ تلك القطع على أيّ حال؟ |
| Ekibimin işi de bu parçaları bir araya getirip suçlunun profilini yaratmak. | Open Subtitles | وظيفة فريقي هي أن تجمع تلك القطع معاً و خلق ملف تعريف عن هذا الشخص |
| Case, eğer bu parçaları birleştirirsek hangi şekil ortaya çıkar? | Open Subtitles | كيس... اذا وضعت هذه القطع مع بعضها فأي شكل ستكون؟ |
| Her birinizin bu parçaları kullanarak en fazla küpü yapmak için üç dakikası olacak. | Open Subtitles | باستخدام هذه القطع ، كل واحد منكم سيكون أمامه 3 دقائق لتجميع أكبر عدد ممكن من المكعبات |
| bu parçaları astınız. Zemine dikey düşmesini sağladınız | TED | علقت هذه القطع وتركتها تقع على الأرض |
| bu parçaları enzimlerle kesecek şekilde tasarladık. Onları onaran ve biraraya getiren enzimler var. | TED | لقد صممنا هذه القطع بحيث نستطيع مضقها مع الإنزيمات. هناك إنزيمات يمكنها إصلاحها-الحروف- ووضعها سوياً. |
| Ve bu parçaları, tekrar parçalayacağım. | Open Subtitles | و سأخذ هذه القطع و أمزقها إلي قطع اصغر |
| Başla dediğimde bu parçaları birleştirip yapbozu tamamlamanı istiyorum. | Open Subtitles | عندما أقول "تبدأ" ، أريدك أن تضع هذه القطع معا لإكمال اللغز. |
| Francy, bu parçaları çok beğendim. Harikalar. | Open Subtitles | "فرانسي" هذه القطع جميله.أحبهم.رائعه جدا |
| İlki, problemi küçük parçalara ayırıyorsunuz, böylece bu parçaları derinlenemesine analiz edebilirsiniz ve sonra ikinci bölüme geçiyorsunuz. | TED | الأمر الأول هو قيامنا بتجزئة تلك المسألة إلى أصغر ما يكوّنها بغية سبر أغوارها عبر تحليل تلك القطع والأجزاء، ومن ثم القيام بالطبع بإجراء الأمر الثاني، |
| Bu döşeme parçaları, şekillerinin içinde harf formlarında parçalar olacak biçimde özel olarak tasarlandılar, böylece, ben de bu parçaları bir araya getirip soyut desenin içinde harfleri ve kelimeleri oluşturabilecektim. | TED | وتلك الوحدات المقطعة, صممتها بشكل محدد بحيث تحتوي على اجزاء من الحرف تشكل من خلالها اشكال بحيث استطيع فيما بعد ربط تلك القطع معا لعمل احرف ومن ثم كلمات من خلال تلك النمط المجرد. |
| Onlar önce seyircilerle alakalı bir şeyler öğrenmek için verileri kullanıyor, yoksa seyirciler hakkında bu derinlikte bilgilere sahip olamazlardı. Sonra karar vermek için bütün bu parçaları birleştiriyor ve ortaya hiçbir veride adı geçmeyen "House of Cards" gibi bir dizi çıkıyor. | TED | فهم يستخدمون البيانات ليفهموا أولاً العديد من الأمور الصغيرة حول جمهورهم والتي من غيرها لن يكون بمقدورهم الخوض بالفهم إلى ذلك العمق، أما فيما يتعلق بقرار تناول كل تلك القطع والأجزاء وإعادة جمعها ثانية لإبداع مسلسل "البيت الواهن،" لم يكن ذلك كامناً في البيانات. |