| Yani, kuşların camınızın dışında cıvıldaması normal gelebilir, belki de bu, bir tür olarak, milyonlarca yıldır her sabah Bu sesi duymaya alışkın olduğumuzdandır. | TED | إذًا، تغريد الطيور قرب نافذتك يُعتبر شيئًا عاديًّا، والسبب في ذلك أننا، اعتدنا على ذلك الصوت كل صباح ولملايين السنين. |
| Bu sesi tanıyordum. Kimi kandırdığını sanıyordu o? | Open Subtitles | انا عرف ذلك الصوت من بحقّ الجحيم يعتقد بأنه كان يمازح؟ |
| Bu sesi evimizde bir daha duyamayacağımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أني لن أسمع ذلك الصوت في منزلنـا مجددا أبدا |
| Oturduğumuz yere göre her birimiz Bu sesi çok, çok farklı şekillerde algılayacağız. | TED | كل شخص منا، إعتماداً على أين يجلس، سيسمع هذا الصوت الخافت، بصورة مختلفة. |
| Ve Bu sesi sadece kuru fasülye yedikten sonra çıkarır. | Open Subtitles | و لا يصدر ذلك الصوت إلّا بعدَ أن يتناول الفاصولياء المعلّبة |
| Her gün aynı, saat gibi. Bu sesi biliyorum. | Open Subtitles | و هكذا كل يوم، إنها تعيش كالمنبه. أعرف ذلك الصوت. |
| Aklında bir şey varken sürekli Bu sesi çıkartıyorsun. | Open Subtitles | دائماً تُصدر ذلك الصوت عندما تفكر بشئ ما. |
| Eğer Bu sesi tanımlayabilirsek uçağı da tanımlayabiliriz belki. | Open Subtitles | اذا امكننا تعريف ذلك الصوت ربما نكون قادرين على تحديد الطائرة |
| Bu sesi duyduğunda, son sayfaya ulaştık demektir. | Open Subtitles | عندما تسمع ذلك الصوت فهذا يعني أنّنا وصلنا للصفحة الأخيرة |
| Bu sesi hatırla, seni ne kadar kolay yakaladığımızı hatırla. | Open Subtitles | فلتتذكر ذلك الصوت كم من السهل الوصول إليك |
| Nereden bilmiyorum ama Bu sesi tanıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ، لا أستطيع ذكر مكان مُحدد لكني أعرف ذلك الصوت جيداً |
| Duvarı deliyorlar. Zayıf geliyor... - ...ama Bu sesi nerede duysam tanırım. | Open Subtitles | إنّهم يحفرون عبر الجدار، الصوت خافتٌ، لكنّي سأعرف ذلك الصوت في أيّ مكان. |
| - Size kesin garanti veriyorum. - Bu sesi tanıyorum. | Open Subtitles | يمكنك ان تصرف هذا من البنك.- انا اعرف ذلك الصوت - |
| Bu sesi, senin olduğuna inanacak kadar uzun süre duydun. | Open Subtitles | لقد سمعت هذا الصوت لفترة طويلة و صدقت أنه أنت |
| Ancak Bu sesi güçlendirseydik yine de yasal gereklilikleri yerine getirmezdik. | TED | ومع ذلك ، إذا ضخمنا هذا الصوت وحسب سنبقى غير قادرين على تحقيق المتطلبات القانونية. |
| Ve eğer Bu sesi köpeğinize ya da kedinize mırıldansanız ve o da aynı şekilde size melodiyi geri mırıldansa oldıkça şaşırırsıznız. | TED | تصور انك تطلق هذا الصوت امام كلبك او قطتك ومن ثم يقوم هو برد اليه - تقليده - سوف تفاجىء حتما .. |
| Bu sesi duymaktan hoşlanacağımı hiç düşünmemiştim | Open Subtitles | لم أتخيل يوماً أنني سأَحبُّ سْماعَ ذلك الصوتِ |
| Jerry, fazla gururlu değilimdir ama Bu sesi yeterince yaptım ve daha yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | ... جيري, ليس لدي الكثير من الفخر لكني لدي بما فيه الكفاية أني لا أريد عمل تلك الضوضاء ثانية |
| Burada Bu sesi hep duyarız. | Open Subtitles | نسمع هذه الأصوات هنا طوال الوقت |
| Bu sesi uzak mesafeden nasıl fark ettin ve sesi yapanı nasıl anladın? | TED | كيف أمكنك كشف ذلك الضجيج من بعيد واستهداف مصدره بهذه الدقة؟ |
| Bu sesi biliyorum. Duvardan gelirdi hep. | Open Subtitles | . اعلم لقد سمعت هذه الضوضاء خلال الجذران |
| Bundan dolayı Bu sesi duyduğunuzda kendinizi gürültü kirliliğinden koruyan bir siper gibi hissedersiniz. | TED | فعندما تستمع لهذا الصوت. تشعر بنوع من الوقايه محمي من التلوث الضوضائي. |
| Bu sesi bir hayvan bile çıkarsa şeytan olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | إذا كانت الحيوانات تضع تلك الأصوات يجب أن تعلم أن ذلك شر |