| bu tümör pulmoner arteri aşındırmış. | Open Subtitles | هذا الورم منتشر عبر الشريان الرئوي مباشرة. |
| Alex, bu tümör var kemik ve doku içindeki kanca, organları ve damarlarında . | Open Subtitles | اليكس, هذا الورم قد اغرس مخالبه فى العظام و الانسجه فى اعضاء الجسم و الاورده, انه |
| bu tümör uzak gitmiyor Bunu söylüyorum çünkü , Dana , ve I. duyuyorum ne | Open Subtitles | هذا الورم لن ينتهى لانكى تقولينا هذا ,دانا و كذلك انا |
| bu tümör çeşidi tepkiselleşme yaratır. Uygunsuz etkilere sebep olabilir. | Open Subtitles | هذا الورم يسبب التصرفات الغريبة |
| Oh, bu tümör ağır. | Open Subtitles | لكن ان لست جزء منها هذا الورم ثقيل |
| bu tümör küçük bir serseri. | Open Subtitles | هذا الورم مجرد عاهر صغير. |
| Jade, bu tümör büyüme hormonlarının normalden 16 kez fazla çalışmasına neden oluyor. | Open Subtitles | جايد) هذا الورم يجعل هرمونات النمو لديك) أعلى 16 مرة عن الطبيعي والذي يعني أنك من المحتمل ستزدادي في النمو |
| Evet ama bu tümör yavaş büyüyen bir tür. | Open Subtitles | لكن هذا الورم بطيء النوم |
| bu tümör... | Open Subtitles | هذا الورم... |