| Buradan çıkış yolu bulana kadar bu tartışmaya son vermeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نوقف هذا النقاش لحين أن نجد طريقةً للخروج |
| Bence biraz tarafsız, niceliksel düşünme bu tartışmaya gerçekten çok şey getirebilir. | TED | واعتقد أن بعض الهدوء والمنطق الكمي قد يجعلنا نصل جدياً لاتفاق عظيم في هذا النقاش |
| Hava çok soğuk ve bu tartışmaya şu an devam etmek için bana göre çok inatçısın. | Open Subtitles | إن الجو بارد للغايه و أنتِ عنيده للغايه بالنسبه لى لأُكمل هذا النقاش الآن. تى.إس.إيليوت كان مخطئا. |
| - Peki, tamam. Pekala. Ama bu tartışmaya bu akşam devam edeceğiz. | Open Subtitles | ولكننا سنكمل هذا النقاش مساءاً بتناول بعض المشروبات |
| Seninle bu tartışmaya bir daha girmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقوم بهذا الجدال معكِ مجدداً |
| Başka bir zaman bu tartışmaya katılmak isterdim ama şu an yapman gereken işler var. | Open Subtitles | سأكون سعيداً في خوض هذا النقاش في وقت لاحق لكن لدي الآن عمل لأقوم به توقفوا! |
| Tekrar bu tartışmaya girmek istemiyorum. Ben bebek sahibi olmaya hazırım ama sen değilsin. | Open Subtitles | لا اريد ان اخوض هذا النقاش مره آخرى |
| bu tartışmaya evde devam ederiz. | Open Subtitles | سنكمل هذا النقاش في المنزل. |
| bu tartışmaya daha sonra devam edelim. | Open Subtitles | لنكمل هذا النقاش لاحقًا |
| bu tartışmaya girmeyeceğim. | Open Subtitles | -أنا لن أخوض هذا النقاش |
| Şu an bu tartışmaya girmeyeceğim Rakesh. | Open Subtitles | لن أقحم بهذا الجدال في الوقت الراهن، يا (راكيش) |