|     Tuvaletleri temizle, bulaşık makinesini doldur. Masaları temizle ve çöpü boşalt.     | Open Subtitles |      سوف تمسح المراحيض وتشغل غسالة الصحون و تزيل الأطباق الفارغة من على الطاولات و ترمي القمامة     | 
|     Tuvaletleri temizle, bulaşık makinesini doldur, masaları temizle ve çöpü boşalt.     | Open Subtitles |      سوف تمسح المراحيض وتشغل غسالة الصحون و تزيل الأطباق الفارغة من على الطاولات و ترمي القمامة     | 
|     çünkü bulaşık makinesini nasıl çalıştıracağımı hala çözebilmiş değilim.     | Open Subtitles |      لإنّي ما زلت غير متأكّدة كيف أشغّل غسالة الصحون.     | 
|     28 yıllık evlilikten sonra tek gizem bulaşık makinesini kimin boşaltacağı oluyor.     | Open Subtitles |      بعد 28 عاما من الزواج, الغموض الوحيد هو من سيفرّغ غسالة الأطباق     | 
|     Bir keresinde bulaşık makinesini parçaladığı doğru mu?     | Open Subtitles |      أحقاً أنه لعب دور غسالة الأطباق ذات مرّةٍ؟     | 
|     Buradaki cimri herif bulaşık makinesini kendi takmaya çalışıp su bastırınca döşemeyi yenilemek zorunda kaldık.     | Open Subtitles |      "حسناً السيد "أَنا رخيص جداً أجر سبّاك حول وضع غسالة صحون جديدة وفاضت المكان كامل وبعد كان لا بد أن يستبدل الأرضيةَ     | 
|     çünkü bulaşık makinesini nasıl çalıştıracağımı hala çözebilmiş değilim.     | Open Subtitles |      لإنّي ما زلت غير متأكّدة كيف أشغّل غسالة الصحون.     | 
|     Bu işte çok para kazanacaksın, dünya parmaklarının ucunda, fakat bulaşık makinesini doldurmayı hiç bilmiyorsun.     | Open Subtitles |      ستصنع ثروة كبيرة في عملك والعالم هو محَارتك لكنّك لا تعلم شيء عن تحميل غسالة الصحون     | 
|     Buhar banyosu için bulaşık makinesini uygun sıcaklığa getirdim.     | Open Subtitles |      جهّزت له غسالة الصحون بدرجة الحرارة المُفضلة له لتسبيحه     | 
|     Bu akşam erken saatlerde bulaşık makinesini boşaltıyordum.     | Open Subtitles |      في وقت سابق من تلك الليلة كنت أفرغ غسالة الصحون     | 
|     Birisi telefonla konuşurken bulaşık makinesini boşaltmamak gerektiğini bilmeliydim.     | Open Subtitles |      لا تفرغ غسالة الصحون بينما احد يتحدث على الهاتف     | 
|     Şaşırdım. 16 yaşında kızım var ama bulaşık makinesini bile boşaltamıyor.     | Open Subtitles |      أعني ، أتخيل لدي طفل عمره 16 سنة لا يمكنني حتى إجبارها على تفريغ غسالة الصحون     | 
|     Maria, çeneni çalıştırmayı bırak ve bulaşık makinesini çalıştır.     | Open Subtitles |      ماريا , توقفي عن تشغيل فمك وشغلي غسالة الصحون     | 
|     Kendi bulaşığımızı yıkamak zorundayız. Babam bulaşık makinesini yapamadı.     | Open Subtitles |      عليك غسل زجاجته بنفسك أبي لم يثبت غسالة الصحون     | 
|     Yani bulaşık makinesini yeni çalıştırdım. Sana yetecek kadar çatal bıçak olacaktır.     | Open Subtitles |      لا ، لأنني شغلت للتو غسالة الأطباق وهناك العديد من الأطباق النظيفة من اجلك     | 
|     bulaşık makinesini çalıştırmayı bile bilmeyen bir kadından bahsediyorsunuz.     | Open Subtitles |      أنت تتحدث عن إمرأة لا تعلم كيف تشغل غسالة الأطباق     | 
|     En sonunda bulaşık makinesini kurcalarken yakaladım ve cezalandırdım.     | Open Subtitles |      - تعبت منه في عدم تفريغ غسالة الأطباق - لذلك عاقبته أخيرا     | 
|     bulaşık makinesini boşaltma sırası sende.     | Open Subtitles |      إنه دورك في إفراغ غسالة الأطباق     | 
|     bulaşık makinesini seviyordum.     | Open Subtitles |      أنا كنت أحب غسالة الأطباق     | 
|     - bulaşık makinesini unutma.     | Open Subtitles |      النافذة ! لا تنسِ غسالة الأطباق     | 
|     bulaşık makinesini boşalttıktan sonra...     | Open Subtitles |      أتمانعين لو أفرغتِ غسالة صحون و تنظفين     | 
|     Bir kedinin bulaşık makinesini boşaltmasını seksi hale getirdin.     | Open Subtitles |      تجعلين القط يبدو مثيراً وهو يفرغ غسّالة الصحون.     |