| Ve hatta her biri keşfedilmemiş dünyalarıyla, daha büyük mağara sistemleri bulabileceğimizi tahmin ediyoruz. | TED | ونفترض أننا سنجد هناك أنظمة كهوف أكبر، كل واحد منها وعالمه الغير مكتشف. |
| Gerçekten bizi Alderaan'a götürecek bir pilot bulabileceğimizi düşünüyormusun? | Open Subtitles | هل تعتقد باننا سنجد طيار هنا ليأخذنا الى الديران؟ |
| Sizin göstergeleriniz olduğu gibi biz insanların da sağlıklı olup olmadığımızı gösteren göstergeler var, vücut ısısı, yüzünüzdeki kızarma gibi, sohbet sağlığı için de göstergeler bulabileceğimizi düşünüyoruz. | TED | وكما أن لديك مؤشرات ولدينا مؤشرات كبشر من حيث هل نحن أصحاء أم لا مثل درجة الحرارة واحمرار وجهك، فإننا نعتقد أننا يمكننا إيجاد مؤشرات لصحة المحادثة. |
| Kamplara girmemiş diğer insanları bulabileceğimizi umuyordum. | Open Subtitles | كنت امل اننا سوف نجد اخرين من اللذين بقوا خارج مخيمات الاعتقال |
| Onu nerede bulabileceğimizi biliyor musunuz? Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | تعرف أين نحن يمكن أن نجده للكلام معه، سيد؟ |
| Üzgünüm çocuklar. Tazılarınızı bulabileceğimizi hiç zannetmiyorum. | Open Subtitles | آسف يا أطفال ، لا أعتقد أننا سنجد جرائكم |
| Kocanı burada bulabileceğimizi pek sanmıyorum. Geri dönsek iyi olacak sanırım. | Open Subtitles | لا أحسبنا سنجد زوجكِ هنا، لربّما علينا الرجوع |
| Sizler belki bizim araç için çamaşır makinesini nereden bulabileceğimizi bilirsiniz. | Open Subtitles | يبدو أنكم تعرفون أين سنجد غسالة لملابسنا |
| Dinle, burda bana göre birşey bulabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | انظر ، لا أعتقد اننا سنجد شيئاً مناسب لي هنا |
| Hayır, kaynaklarım burada cevaplar bulabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | كلا، هذا هو المكان الذي أخبرتي مصادري إننا سنجد به إجابة |
| Anneni nerede bulabileceğimizi ne kadar erken söylersen o kadar erken çıkarsın. | Open Subtitles | إذا عجّلت بإخبارنا أين يمكننا إيجاد والدتك، عجّلنا بإخراجك من هنا |
| Şarap ve çorba bulabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد انه يمكننا إيجاد النبيذ والشوربة |
| Ve Iütfen plağını nerede bulabileceğimizi söyleyin. | Open Subtitles | و من فضلك أخبرنا أين يمكننا إيجاد تسجيلها |
| Buradan çıkıp konuşabileceğimiz bir yere gidelim derdim ama burası kadar sessiz bir yer bulabileceğimizi sanmam. | Open Subtitles | عادةً كنت لأسألك الخروج معي من هنا و البحث عن مكانٍ مناسبٍ للحديث لكنّني لا أعتقد بأنّنا سوف نجد أيّ مكانٍ بمثل هذا الهدوء |
| Dedektif Bell size görüp görmediğinizi sormadı, nerede bulabileceğimizi sordu. | Open Subtitles | المحقق بيل لم يسألك ان رأيته سألك أين من الممكن أن نجده |
| Geçmiş dönüyor. Özel bir şey bulabileceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | الماضي يعود كنت أعرف أننا سنعثر على شئ مميز |
| Paul Anderson'u nerede bulabileceğimizi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف أين بإمكاننا إيجاد (بول أندرسون) ؟ |
| Dolan'ın ne yaptığını öğrenebilirsek onu nerede bulabileceğimizi de öğrenebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، لو فهمنا ما كان (دولان) مُتورّط به، فقد يدلّنا ذلك على مكان إيجادهم. |
| Çünkü artık suların çekildiğini ve toprak bulabileceğimizi biliyoruz. | Open Subtitles | لأننا نعرف الآن أن المياه قد جفت من على الأرض و يمكننا أن نجد أرضاً |
| Önce bize sarı madeni nerede bulabileceğimizi söyleyeceksin, sonra istersen hepsini alabilirsin. | Open Subtitles | الأولى لك أن تخبرنا حيث يمكننا العثور على الحديد الأصفر ثم يمكنك الحصول على كل ذلك |
| Sizi nerde bulabileceğimizi söyleyin ki hemen bir memur gönderelim. | Open Subtitles | إذا أخبرتني أين نستطيع العثور عليكِ سوف نرسل لكِ الشرطة |
| Felsefe Taşı ile ilgili nereden bilgi bulabileceğimizi bilmiyoruz, hem Aquroya bir turist şehri. | Open Subtitles | هذا جيد طالما أننا لا نعرف أين نجد معلومات عن حجر الفلاسفة ...و بالحديث عن أكيوريوا |
| Dürüst olmak gerekirse, onu bulabileceğimizi pek sanmıyorum. | Open Subtitles | علي ان اكون صريحاً . لااعتقد اننا سوف نجدها هنا |