"bulamıyor" - Traduction Turc en Arabe

    • يجد
        
    • ايجاده
        
    • يعثر
        
    • يجده
        
    • ايجادها
        
    • أيجاد
        
    • يستطيع العثور
        
    • يمكنه إيجاد
        
    • يجدها
        
    • لا يستطيع إيجاد
        
    • عن إيجاد
        
    • يمكن العثور
        
    • يستطيع إيجاده
        
    • يمكنه العثور
        
    • لا يمكنك إيجاد
        
    O istediği her şeyi yapma kabiliyetine sahip, fakat yapacak bir şey bulamıyor. Open Subtitles مع القدرة على القيام بكل مايرغب به ولم يجد معنىً لكل ماقام به
    Bu noktada, sürü bağışıklığı devreye giriyor, bu yaklaşımda virüs artık yeni konakçılar bulamıyor. TED في هذه المرحلة تنشط مناعة القطيع حيث لم يعد بوسع الفيروس أن يجد مستضيفين جدد.
    Çekip gitmiş, şimdi de kimse bulamıyor adamı. Open Subtitles لقد تجول قليلاً, والآن لا أحد يستطيع ايجاده
    Eğer o kadar eminlerse, niye kimse onu bulamıyor? Open Subtitles واثقون أنها لازالت هنا إذا كانوا واثقين هكذا، لماذا لم يعثر عليها أحد؟
    Bunu hiç kimse bilmiyor. Damat kaçtı ve onu hiç kimse bulamıyor. Open Subtitles لا أحد يعرف هذا ولكن العريس رحل ولا أحد يعرف كيف يجده
    Dün onları bardağın içine koymuş şimdi de bulamıyor. Open Subtitles تركتها في الكأس يوم الأمس ولا تستطيع ايجادها الآن
    O Prusya ibnesi tüm dünyaya hakim olacak ama lanet bir taksiyi bile bulamıyor. Open Subtitles ذلك الروسي المخنث يستطيع أن يضع القواعد لهذا العالم لكنه لا يستيطع أن يجد لي مجردسيارة أجرة
    DC'deki adamımız 1987'den önceki yaşamına dair bir şey bulamıyor. Open Subtitles عميلنا في العاصمة لم يجد شيئا عن هذا الرجل قبل عام 1987
    Bir şey bulamıyor ve başını sarmak için kağıt havlu kullanıyor. Open Subtitles لم يجد شيئأَ فاستخدم مناديل التجفيف ولف رأسها بها
    Hücuma geçtiler ama McGee'yi bulamıyor. Open Subtitles لقد مرر الكرة ، انها تمريرة خيالية يجد ماكجي ، ولكنه مراقب من اللاعبين الآخرين
    Bu zamana kadar kalbinden ve düşüncelerinden o kadar uzağa mı düştüm ki, yazacak zaman bulamıyor? Open Subtitles هل أصبحت مبتعده هكذا من قلبه و تفكيرة لدرجه أنه لا يجد الوقت لكي يكتب ؟ ؟
    Interpol onu bulamıyor. Open Subtitles الشرطة الدولية لا تستطيع ايجاده
    Kimse onu bulamıyor. Open Subtitles لا احد يستطيع ايجاده
    İnsanlar kaldırımda uyuyor, kar kalkana kadar kimse bulamıyor, adam da ölüyor. Open Subtitles يغطّ الناس في نومٍ عميق في الثلج. ولا يعثر عليهم أحد حتّى فصل الربيع وقد لقوا حتفهم.
    Kimse onu bulamıyor. Open Subtitles الذين كانوا كجليسي الأطفال لا أحد يستطيع أن يجده
    Yerel polis arabayı bulamıyor ve kiralama servisi de GPS'i çalıştırmış. Open Subtitles الشرطة المحلية لم تتمكن من ايجادها و شركة التأجير
    Üstünde adamın adı yazan herhangi bir nesne bulamıyor musunuz? Open Subtitles لا استطيع أيجاد أى غرض عليه اسمه
    Ben, bu bölümde Edi Büdü'yü kuma gömüyor ve sonra da onu bulamıyor. Open Subtitles بن هذا هوا الجزء الذى يدفن فيه ايرنى بيرت فى الرمال ولا يستطيع العثور عليه
    New York'a, arkadaşlarınla tanışmak için o kadar yoldan geliyor ama kayınvalidesini görmek için zaman bulamıyor. Open Subtitles أنه سيقطع كل هذه المسافه إلى نيويورك فقط للقاء الناس الذين تعملين معهم لكنه لا يمكنه إيجاد ساعة
    Bir tanesi vurucu bir adam çıktı ve diğeri sınır dışı edilmiş ya da öyle bir şey ki kimse onu bulamıyor gözüküyor. Open Subtitles واحد منهم يكون رجل احمق والاخرين يكونو اشبة بالمنفين او شئ من هذا القبيل يبدو انه لا احد يستطيع ان يجدها
    Babamın hayatının işi çörek dükkanına dönüştü ve oğlu mezarını bile bulamıyor. Open Subtitles عمل والدي قد تحول إلى محل للكعك وإبنه لا يستطيع إيجاد قبر والده.
    Şehrin yarısı işsiz. Bana bir tane bile yönetmen bulamıyor musun? Open Subtitles نصف المدينة عاطلة عن العمل أتعجز عن إيجاد مخرج متاح؟
    Hastane dosyayı bulamıyor. Sanki hiç olmamış gibi. Open Subtitles في المستشفى لا يمكن العثور على الملف وكأنه لم يحدث
    "Kayıp", yani kimse bulamıyor ve herkes endişeli mi? Open Subtitles أتعني بـ"مفقود" أن لا أحد يستطيع إيجاده والجميع قلقون عليه؟
    Şuna bak, Subaru'yu nasıl yönlendiriyor. Ve bu adam bir kız arkadaş bulamıyor. Hiçbir anlam veremiyorum buna. Open Subtitles انظر إليه يوجه تلك السيارة ، ومع ذلك لا يمكنه العثور على فتاة ، لا أفهم هذا
    Okul biteli üç ay olmuş ama hâlâ iş bulamıyor. Open Subtitles لتتخرّج مِنها وبعد 3 أشهر لا يمكنك إيجاد وظيفة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus