| Patrice ve Patee saatlerdir dışardalar fakat hiçbir şey bulamadılar. | TED | أمضى باريس وباتي ساعات في الخارج ولكن لم يجدوا شيئاً. |
| Vücudunu hiç bir zaman bulamadılar. Efsaneye göre o hala yaşıyor. | Open Subtitles | و لم يجدوا جثمانها و الأسطورةَ تقول بأنّها ما زالَتْ حيّةُ. |
| Ama onlar yerçekimini taşıyan kuvveti bulamadılar yakalanması zor gravitonları. | Open Subtitles | ولكنهم لم يجدوا أبداً القوة التي تحمل الجاذبية الجرافيتونات المراوغة |
| Bütün gece aradılar, ama Charlie'nin bedenini bir türlü bulamadılar. | Open Subtitles | بحثوا طوال الليل لكنهم لم يعثروا على جثة شارلى أبداً |
| Katipler ve Farisiler ne kadar uğraşsalar da tanık bulamadılar. | Open Subtitles | المنافقين والكتاب. شاهد ما ضاع ولم يجدوه. |
| Solak olduğumdan, hafif disleksik olmam dışında bende özel bir sorun bulamadılar. | TED | ولكنهم لم يجدوا أي مشكلة بي، سوى القليل من صعوبات التعلم لأني أعسر. |
| Asla bir ilişki için birbirine uyan iki karakter bulamadılar. | TED | لا ، انهم لم يجدوا بعد كيف ان شخصيتين تتناسب معا لتكوين علاقة جيدة. |
| Buna rağmen tek bir süreçte radyum ve baryumu ayrıştırmanın yolunu bulamadılar. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أنهم لم يجدوا وسيلة لفصل الراديوم و الباريوم في عملية واحدة |
| Yapabilecek kimseyi bulamadılar. Çıkmazda kaldılar. | Open Subtitles | أنهم لم يجدوا أى شخص قادر على ذلك أنهم عالقون |
| Suçu bana yıkmaya çalıştılar ama bir şey bulamadılar. | Open Subtitles | لقد حاولوا إيجاد دليل ضدي, لكنهم لم يجدوا شئ |
| Hiçbir şey bulamadılar, zaten, orada da hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | كلا، لا شيء. لم يجدوا شيئاً لأنه لم يكن هناك شيء |
| Sana katılıyorum, ama henüz bir ceset bulamadılar. | Open Subtitles | اريد أن أتفق معك لكنهم لم يجدوا الجثة بعد |
| Teknisyenlerimiz kontrol etti ama hiçbir şey bulamadılar. | Open Subtitles | أخصائيى التقنية عندنا فحصوها و لم يجدوا شيئا |
| Tüm gün boyunca aradılar. Millerce yürüdüler ama hiçbir şey bulamadılar. | Open Subtitles | ذهبوا يوما كاملا, مشوا أميالا ولم يجدوا شيئاً |
| Nehir yatağını taradılar ve bazı lastik izleri buldular. Aracı bulamadılar | Open Subtitles | سيدي الجنرال ، بحثوا في مجرى النهر فوجدوا آثار إطارات ، ولم يجدوا السيارة |
| Henüz küçük bebeğimi ve büyük çocuğumu bulamadılar. | Open Subtitles | لم يعثروا بعد على الطفل ولا الابن الأكبر |
| bulamadılar. Darbe başarısız oldu. | Open Subtitles | ألا أنهم لم يعثروا عليه لقد فشل الأنقلاب |
| Üç gündür yürüyorlar ve hiçbirşey bulamadılar. | Open Subtitles | ساروا لمدة ثلاثة أيام ولم يعثروا على شيء |
| Meteoru her yerde aradılar. Ama tabii ki bulamadılar. | Open Subtitles | , بحثوا عن النيزك .ولكنهم لم يجدوه,بالطبع |
| Koyu taradılar ama bir şey bulamadılar. | Open Subtitles | وإنسحبو بعد ذلك ولم يجدو طبعاً أي شيء |
| Akıntı yönünde onu aradılar ama hiç bir şey bulamadılar. | Open Subtitles | بحثول في قاع النهر وفي كل مكان به لم يجدوها. |
| Çok esrarengiz bir olaydı. Katili asla bulamadılar. | Open Subtitles | لقد كانت قضية غامضة جدا ولم يكتشفوا من الذى قتلها ابدا |
| Seni arattırdım, bulamadılar ve ben de onu dışarı çıkarttım. | Open Subtitles | إتصلت بك فلم يجدوك فطردته |
| Paltonun fişini çocuğun cebinde bulamadılar. "Boş ver dedim" taksiye binmek için yola çıktım. | Open Subtitles | لم يتمكنوا من إيجاد الإيصال الخاص به فليذهب و بدأت بالبحث عن سيارة أجرة |
| Çünkü mermiyi bulamadılar. | Open Subtitles | لأنهم لم يَستطيعونَ أَنْ يَجدوا الرصاصةَ |
| * Çocuklarımın kafasına uyacak kadar büyük kovboy şapkası bulamadılar, bu yüzden sadece sarık takıyorlar. | Open Subtitles | لم يستطيعوا إيجاد قبعات بمقاس رؤوسهم، لذا سيلبسون عمامات |
| Anne ve babamı bütün haftasonu bulamadılar. | Open Subtitles | لم يستطيعوا ايجاد عائلتي طوال أسبوع |
| Hiç sperm örneği bulamadılar. | Open Subtitles | هم ما وجدوا أي عينات مني. |