| Başlangıçta, taktığı o okul rozetini bulamamışlardı çünkü bıçak darbeleri yüzünden derinin altına girmişti. | Open Subtitles | فى البداية لم يجدوا مشبكها الخاص بالمدرسة لأنه كان مطمورا فى جسدها بسبب الطعنات |
| 9 ay önce Almanlar, Yahudi sakladığım gerekçesiyle evimi aramış ve hiçbir şey bulamamışlardı. | Open Subtitles | الألمان فتّشوا بيتي قبل تسعة أشهر بحثاً عن اليهود، فلم يجدوا شيئاً |
| Belki Axl ve Sue aradıkları kapsülü bulamamışlardı ama sonu çok daha iyi bitmişti. | Open Subtitles | ربما أكسل و سو لم يجدوا كبسولة الزمن الذي كانوا يبحثون عنها لكن إنتهى بهم الأمر بإيجاد شيء أفضل |
| Bir şey bulamamışlardı. Ben de bir daha arattırdım. | Open Subtitles | لم يجدوا شيئاً , لذا جعلتهم يفتّشوها ثانيةً |
| Bir uzaylı istilasına dair kesin bir kanıt bulamamışlardı. | Open Subtitles | لم يجدوا أي دليل حاسم عن تهديد فضائي |
| Randall zamanında da bulamamışlardı. | Open Subtitles | لم يجدوا مع (راندل) أيضاً، لقد يعمل لدى فريق صيانة، |