| Thai sonuçları bize, AIDS için bir aşı yapabileceğimizi söylüyor. Ve antikor bulguları da bunu nasıl yapacağımızı anlatıyor. | TED | النتائج التايلاندية تخبرنا أنه في الإمكان صنع لقاح للإيدز. و نتائج الأجسام الضادة ترينا كيف نفعل ذلك. |
| Bu bir keşif! Peşinden gitmeli ve bulguları çoğaltmalıyız. | Open Subtitles | مجرد معجزة يجب علينا ان نتباعها و نكرر النتائج |
| Bunlar ayrıca böbrek üstü bezi sorunlarının da klasik bulguları. | Open Subtitles | وهي أيضاً العلامات الكلاسيكيّة لمشكلةٍ كظريّة |
| Kafasında hafif yaralanma var. Vital bulguları stabil. | Open Subtitles | إصابة بسيطة بالرأس العلامات الحيوية مستقرة |
| Salı günü Güney Doğu bölgesindeki patologlarla bazı bulguları inceledik... ve ikiden fazla eşleşme bulduk. | Open Subtitles | لقد وزعنا المؤشرات على الأطباء الشرعيين في جنوب شرق البلاد يوم الثلاثاء |
| Hayati bulguları normal. O da öyle. | Open Subtitles | ,علاماته الحيوية طبيعية و كذلك هو |
| Vital bulguları düzeliyor. Durumu iyiye gidiyor. | Open Subtitles | مؤشراته الحيوية تتحسن انه يستقر |
| Sindirim kanalı yoluyla enfekte olmuş olsaydı sindirim sistemi bulguları olurdu. | Open Subtitles | إن كانت تعرضت لعدوى عبر السبيل المعويّ لكانت أظهرت أعراضاً معويّة |
| Hastane personelinin ortak bulguları nedir? | Open Subtitles | ماذا كانت النتائج المجتمعه من الإطباء في المستشفى؟ |
| Daha sonra bir şey bulduğumuz takdirde, bulguları değiştirmek zorundalar. | Open Subtitles | إن عثرنا على شييء ما فى الأمام سيتوجب عليهم تغيير النتائج. |
| Ancak böyle bulguları kendinize saklamayı öneriyorum, öyle değil mi? | Open Subtitles | ولكن أود أن أقترح حفظ هذه النتائج لنفسك، هم؟ |
| Analizler biter bitmez bulguları gönderirim. | Open Subtitles | السماح لديك النتائج في أقرب وقت كما هي من خلال. |
| Ölümünden sonra önemli bulguları oğluna miras bırakmış olabilir. | Open Subtitles | قد لا يزال ابنة يحتفظ بتلك النتائج بعد موت والده. |
| Ölümünden sonra önemli bulguları oğluna miras bırakmış olabilir. | Open Subtitles | قد لا يزال ابنة يحتفظ بتلك النتائج بعد موت والده. |
| Vital bulguları stabil. GCS'si 14. | Open Subtitles | العلامات الحيوية مستقرة، ومشعر جلاسكو 14. |
| Hayati bulguları sabit. | Open Subtitles | إصابة بالوعاء الدموي, العلامات الحيوية مستقرة |
| Tamam fotoğraflarını çekin ve teknisyenlerden birine vital bulguları incelemesini söyleyin. | Open Subtitles | حسناً إذهب وخذ الصور وأطلب من العاملين أخذ العلامات الحيوية |
| Hayati bulguları kritik seviyede. | Open Subtitles | تم الوصول إلى العلامات الحيوية الحاسمة |
| Pek çok hastamda gördüğüm bulguları sizde de görüyorum. | Open Subtitles | لديك العديد من المؤشرات المشتركة مع معظم مرضاي |
| Yaşamsal bulguları normal. | Open Subtitles | علاماته الحيوية مستقرة. |
| Yaşamsal bulguları iyi. | Open Subtitles | يبدوا أن مؤشراته الحيوية علي ما يرام |
| Yanında sindirim sistemi ve cilt bulguları da görürdük. | Open Subtitles | فرط الخلايا البدينة كنّا لنرى أعراضاً أخرى معدمعويّة أو جلديّة |