| - Lütfen. Bir ölüm repçisini benzettiğini gördüm, üstelik kıçında silahını bulmuşlardı. | Open Subtitles | رأيته يفلت من قضية قتل رغم أنهم وجدوا المسدس في جيب سرواله. |
| Birkaç ay önce onlar da aynı dalgıç kıyafetinde bir ceset bulmuşlardı ve onların da bu kişinin kim olduğuna dair fikirleri yoktu. | TED | بضعة أشهر من قبل، وجدوا جثة أيضا، في بذلة مشابهة، و لم يكن لديهم أي فكرة عمن كان ذلك الشخص. |
| Haftada 75 ve üzeri saat çalıştıklarını iddaa eden insaların yaklaşık 25 saatinin yok olduğunu bulmuşlardı. | TED | وجدوا أن الناس تطالبُ بأكثر من 75 ساعة عمل أسبوعيًا كانت أكثر من المعتاد بحوالي 25 ساعة. |
| Hayatlarını domine eden bazı efsanelerde cevaplar bile bulmuşlardı, her ne kadar gerçeğe | TED | حتى أنهم وجدوا الإجابات مثل الأساطير التي سيطرت على حياتهم ولكن لا تقود بعد |
| Bu film çekildiği sırada, kaybolan kadın mahkumlara ait... cesetleri, çölün başka... bir bölümünde bulmuşlardı. | Open Subtitles | لقد عثروا على جثة أثناء تصوير هذا الفيلم انها تعود الى سجينة كانت جثتها مفقودة في الجزء الآخر من الصحراء |
| Her neyse, geceleri gizlice gelmek için bir yol bulmuşlardı. | Open Subtitles | على أي حال وجدا وسيلة لمناداتنا سرا ، في الليل |
| Biraz elma şarabı bulmuşlardı ve içmişlerdi. | Open Subtitles | وجدوا حوضاً مليء بالتفاح المخمر وشربوا منه الكثير |
| Düşmanlarım sonunda bana zarar verecek bir silah bulmuşlardı. | Open Subtitles | اعدائى اخيراً وجدوا سلاح بامكانه ان يؤذينى |
| Yaklaşık bir ay önce, bu adamın... arabasını bulmuşlardı, fakat adam kayıplara karışmıştı. | Open Subtitles | قبل شهر , هذا الرجل لقد وجدوا سيارته ولكنه اختفى م . ف .ح |
| Onlar karakola bir masa almak için para edecek birşey arıyorlardı ama... açık artırmada satamayacakları birşey bulmuşlardı. | Open Subtitles | وكانوا يحاولون جمع المال لأجل شراء لعبة لغرفة إستراحتهم الشرطة وجدوا شيئاً لن يستطيعوا بيعه |
| Sonunda adamlarını bulmuşlardı | Open Subtitles | فى كابيتول هيل وجدوا شخص ليقوم بهذا اسم؟ |
| Ama unutma ki Buttercup'ın beyninde dinleyici bulmuşlardı. | Open Subtitles | لكن لا تنسي أنهم وجدوا جهاز إرسال فى عقلها |
| Set kurulduktan sonra bodrumda yılan bulmuşlardı. | Open Subtitles | اجل , طيب , عندما قاموا ببناء هذا الموقع وجدوا ثعبان في الطابق السفلي |
| Çünkü Naziler Tanrıyı denklemin dışına çıkaracak bir yol bulmuşlardı. | Open Subtitles | لأن النازيون وجدوا طريقة ليقوموا بأشياء خارقة |
| Kurbanın evinin arka çıkışında yeni lastik izleri bulmuşlardı. | Open Subtitles | لقد وجدوا في التراب أثار حديثة لإطارات أمام الباب الخلفي لمنزل الضحية |
| Doktorlar birkaç test yaptı ve anladığım kadarıyla şüpheli bir şey bulmuşlardı. | Open Subtitles | أجرى الأطباء بعض الفحوصات، وجليًّا أنّهم وجدوا شيئًا مريبًا. |
| Ancak yine de uzun zamandan beri ilk defa dünyanın tersine dönmediği bir yer bulmuşlardı, yalnızca kısa süreliğine olsa da. | Open Subtitles | ومع ذلك، لأول مرة منذ وقت طويل، وجدوا مكاناً يبدو فيه العالم صحيحاً، ولو لوقت قصير. |
| Ve kızılderililer kendilerine yeni bir eğlence bulmuşlardı şarkı söyleyen kabloların akordunu dinliyorlardı. | Open Subtitles | ... والهنود وجدوا تسلية جديدة يستمعونإلىلحن الأسلاك الغنـائية |
| Üzerinde benim adresimi ve numaramı bulmuşlardı. | Open Subtitles | وجدوا عنواني ورقم هاتفي في جيبه |
| Walsh ve Baylor bu yüzden öldürüldü. bulmuşlardı. | Open Subtitles | لهذا تم قتل "والش" و "بايلور" لقد وجدوا دليلاً |
| Hamilelik testini bulmuşlardı kızın paniğe kapıldığını ve bu yüzden deliye döndüğünü düşündüler. | Open Subtitles | عثروا على جهاز إختبار حمل وظنوا أنها ذُعرت وجُنت بسبب ذلك |
| Bir başka yıldızın etrafında dönen bir gezegen bulmuşlardı. | TED | وجدا كوكبًا في مدار نجمٍ آخر. |