Bunu duyduğunda, benim bir kaçık olduğumu düşünür. Asla benimle çıkmaz. | Open Subtitles | لو علمت ستظن أنّى مخبول ولن تخرج معى مطلقاً |
Bunu duyduğunda, benim bir kaçık olduğumu düşünür. | Open Subtitles | لو علمت ستظن أنّى مخبول ولن تخرج معى مطلقاً |
Yerel halk Bunu duyduğunda, bölgelerinde genetiği değiştirilmiş sivrisineklerin test edileceğini, bazıları protesto organize etmeye başladı. | TED | عندما سمع المواطنون المحليون بانه سيتمُ إجراء اختبارات لبعوض معدّل وراثيًا في مجتمعهم بدأ البعض منهم في تنظيم احتجاجات. |
Ama Disney animatörleri Bunu duyduğunda tamamen değişik düşüncelere kapıldılar. | Open Subtitles | لكن عندما سمع محركوا الصور في (ديزني) هذه الموسيقى فقد فكروا في شيء مختلف تماماً |
(Alkışlar) Dalai Lama Bunu duyduğunda, Richard Davidson'a '10 okula, 100 okula, Birleşmiş Milletler'e, tüm dünyaya git,' dedi. | TED | (تصفيق) عندما سمع الدالاي لاما ذلك، قال لريتشارد دافيدسون: "اذهب إلى 10 مدارس، ثم 100 مدرسة، ثم الأمم المتحدة، ثم إلى كل العالم." |