| Onun bedenindeyken bunu hissettim. Her yere bir karanlık çöktü. | Open Subtitles | لقد شعرت بذلك عندما كنت في جسدها هناك ظُلمة حلّت على هذا المكان |
| İlk raunttan sonra bunu hissettim. | Open Subtitles | بسبب أنني شعرت بذلك بعد الجولة الأولى |
| Hem Şef Jeff'in yemeğinden sonra hem bugün bunu hissettim. | Open Subtitles | شعرت بذلك بعد عشاء رئيس الطهاة "جيف" والليلة. |
| O şeyle karşılaştığımda bunu hissettim. | Open Subtitles | عندما وقفت أمام ذلك الشيء , شعرت به |
| Her yer sarsıldı! bunu hissettim! | Open Subtitles | لقد اهتز المكان كله حتى أننى شعرت به |
| Dün akşam geldiğim anda bunu hissettim. | Open Subtitles | شعرت بهذا ليلة أمس منذ أن وصلنا |
| Gün boyu bunu hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بذلك طوال اليوم |
| bunu hissettim. Sana söylemiştim! | Open Subtitles | شعرت بذلك لقد أخبرتك |
| Haydi gel. bunu hissettim. | Open Subtitles | حسناً هيا لقد شعرت بذلك |
| bunu hissettim. | Open Subtitles | شعرت بذلك هل أنت جاد؟ |
| Sorun değil. bunu hissettim zaten. | Open Subtitles | لا بأس شعرت بذلك |
| Biliyorum bunu. Hissettim. | Open Subtitles | أنا متأكد، فقد شعرت بذلك |
| bunu hissettim! Gerçekten! | Open Subtitles | شعرت بذلك جدياً |
| Yalnızca... bunu hissettim. | Open Subtitles | لكنّني شعرت بذلك وحسب |
| Çok daha güçlü. bunu hissettim. | Open Subtitles | أكثر بكثير، لقد شعرت بذلك |
| bunu hissettim. | Open Subtitles | ...لقد شعرت بذلك |
| bunu hissettim. | Open Subtitles | كل شيء خضته لقد شعرت به |
| Az önce kalbin hopladı ve ben bunu hissettim. | Open Subtitles | لقد قفز قلبك، و شعرت به |
| İşte bunu hissettim. | Open Subtitles | هذا كان ما شعرت به |
| Biliyorum, bunu hissettim. | Open Subtitles | أعلم ، لقد شعرت بهذا |
| Ve öyle olmadığını söyleme çünkü bunu hissettim. | Open Subtitles | و لا تقل لا , لأنني شعرت بهذا |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 